"boş yer" - Translation from Turkish to Arabic

    • مساحة
        
    • مكان شاغر
        
    • المساحة
        
    • شاغرة
        
    • نو فاكانسي
        
    • مقعد في
        
    • هنالك مقعد
        
    • الأماكن الشاغرة
        
    Tamam, yedek sunucularda boş yer açılmasını sağlarım. Open Subtitles حسناً، سأتأكد من تحرير بعضاً من مساحة الذاكرة من الخادمات الاحتياطية
    Uçakta boş yer olacak ve kurtarma operasyonuna tam erişim hakkına sahip tek gazeteci olarak oraya gideceksin. Open Subtitles وهنالك مساحة على الطائرة وستكونين الصحفية الوحيدة الموجودة هناك مع وصول غير محدود لعملية الانقاذ
    Kasabada boş yer yok. Ancak ısrar ediyorsanız, onlara hemen burayı terk etmelerini söyleyeceğim. Open Subtitles لا يوجد مكان شاغر بالمدينة ان كنت تصر، سأبلغهن ان يغادرن
    İkimiz de İntersect için daha fazla boş yer gerektiğini biliyoruz. Open Subtitles كلانا يعرف بان التداخل يحتاج المساحة اللازمة التي يريد في راسك
    - boş yer var, size göstereyim. Open Subtitles يوجد مقاعد شاغرة بالأمام . سأريك لا , لا أريد ذلك , شكراً
    Pardon, artık iki erkekle çıktığım için, eskisi kadar beynimde boş yer kalmadı. Open Subtitles أوه أنا أسفه أتعلم الآن أنا أواعد رجلين في وقت واحد لم أعد أملك مساحة فارغة في الدماغ كما كنت
    Saat 11 civarında boş yer kalmamıştı. Open Subtitles عند حوالي الساعة الحادية عشر لم تعد هناك مساحة كافية
    Ayrıca içeride tuvalet olmamasına karar vermişlerdi. Onun yerine tuvaletin dışarıdaki koridorda olmasını istemişlerdi. Çünkü böylelikle daha çok boş yer oluyordu ve daha ucuza geliyordu. TED كما قررن فيما بعد عدم إدراج مرحاض داخل المنازل، وبدلأً عن ذلك، جعلوه بالرواق، فقط لأن هذا منحهم مساحة أكبر كما يُعد أرخص.
    Benim odamda olacak çünkü daha çok boş yer var... Open Subtitles فلنضعها في غرفتي هناك مساحة اكبر
    Sana düşünmen ve karar vermen için boş yer veriyorum. Open Subtitles أريد أن أمنحك مساحة حتى تفكري وتقرري
    Sen buradayken pek boş yer kalmadı ama kabul edilmene sevindim. Open Subtitles ...على الطاولة ولا توجد مساحة كبيرة على يميني بوجودك هنا, يسعدني انك استطعت النجاة
    Koca bölgede tek bir boş yer bile yok gibi görünüyor. Open Subtitles . لا يبدو أن هُناك مكان شاغر فى المنطقة بأكملها
    Demem o ki, takımda bir kişilik boş yer var. İstediğin anda senindir. Open Subtitles أريد القول أن لدينا مكان شاغر في الفريق ، قل الكلمة و هو لك
    Her ihtimale karşı? Çünkü bir sonraki boş yer bir buçuk yıl sonra. Open Subtitles فقط في حالة هو لا يملك مكان شاغر خلال سنة و نصف
    Hangi travma merkezinde boş yer varsa oraya. Sizi ararız. Open Subtitles أي مركز كدمات متاح المساحة سنتصل بك عند إلتحاقها
    Vapurda bir sürü boş yer var. Müsaade edin bineyim. Open Subtitles هناك المساحة الكافية على العبّارة دعني أقدها فحسب للداخل
    Evin her yeri gün ışığı, okyanus esintisi alıyor ve tonla boş yer var. Open Subtitles لديه الكثير من الأضواء الطبيعية نسيم المحيط الكثير من المساحة الإضافية
    Millet, bunu söylemekten nefret ediyorum, ama boş yer kalmadı. Open Subtitles يا رفاق، أكره قول هذا لكن لم يعد هناك أماكن شاغرة
    Bu yılın "gruplar savaşı" yarışmasının kazananı boş yer Yok ! Open Subtitles الفائز لهذه السنة في معركة منافسة الفرق هو, نو فاكانسي
    Bu sene 200 boş yer için tüm New York genelinden 10,000'in üzerinde başvuru aldık.. Open Subtitles هذه السنه استقبلنا حوالي عشره الاف طلب قبول للمئتين مقعد في مدينه ( نيويورك )ّ
    Bizimle oturmak istersen burada boş yer var. Open Subtitles هنالك مقعد فارغ هنا إذا رغبتي بالجلوس معنا, تعلمين امم.
    Çantanızı bırakın, birkaç boş yer var. Open Subtitles ضعا حقيبتيكما، هناك بعض الأماكن الشاغرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more