| Eğer Mulder'ı arıyorsanız vaktinizi boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | إذا أنت تنظر لمولدر، أنت تهدر وقتك. - هل؟ |
| Bayılmaya neyin neden olduğunu ve sorumlusunu öğrenmek için enerjinizi boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | "أنت تهدر طاقتك على سبب حدوث "الإغماء و من المسؤول عنه |
| Eğer eski kocam hakkındaysa, zamanınızı boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | إذا كان هذا بخصوص زوجي السابق أنت تضيع وقتك |
| Bakın, vaktinizi boşa harcıyorsunuz. Babam hala dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | إنظري، أنتم تضيعون الوقت لازال أبي بالخارج في مكان ما |
| Aslında, zamanınızı boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنت تُهدرُ وقتَكَ. |
| Zamanınızı boşa harcıyorsunuz beyler. Asla başaramayacak. | Open Subtitles | أنتم تهدرون وقتكم يا صبيان لن يجتاز ذلك |
| Eğer eski kocam hakkındaysa, zamanınızı boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | اذا كان عن زوجي السابق فأنت تهدر وقتك |
| Zamanınızı boşa harcıyorsunuz Kaptan. Yoksa gittiğimi mi sanmıştın? | Open Subtitles | انت تضيع الوقت كابتن أم ظننت أنى ذهبت؟ |
| Hem kendinizin hemde benim zamanımı boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت يُهدرُ وقتُي ووقتُكَ. |
| Size söyledim, zamanınızı boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | أنا بالفعل أخبرتك أنت تهدر وقتك |
| Paranızı boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تهدر دولاراتك |
| Zamanımı boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تهدر وقتي إنتظري |
| Bay Pupkin vaktinizi boşa harcıyorsunuz. Yarından daha erken birşeyler anlayamayız. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتاً لن نعرف شيئاً قبل غداً |
| -Zamanınızı boşa harcıyorsunuz, bayım. -Dalga geçiyor olmalısınız. | Open Subtitles | حسنا , أنت تضيع وقتك يا سيدي المدير - لابد أنك تمازحني - |
| Buyurun, vaktinizi boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | هيا أنت تضيع وقتك |
| Bana güvenin, zamanınızı boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | ثقوا بي، أنتم تضيعون وقتكم |
| Hayatınızı boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تُهدرُ حياتَكَ. |
| Zamanınızı boşa harcıyorsunuz çocuklar. | Open Subtitles | أنتم تهدرون وقتكم، أيها الرفاق |
| Eğer ailesini arıyorsanız, vaktinizi boşa harcıyorsunuz. Bu sabah ayrıldılar. | Open Subtitles | إذا كنت تبحث عن البشر فأنت تضيع الوقت، لقد رحلوا هذا الصباح |
| Söyledim ya, sadece evet ya da hayır deyin. Vaktimi boşa harcıyorsunuz! | Open Subtitles | لا, أخبرتك ألا تقول سوى نعم أو لا إنك تهدر وقتي |
| Benim için endişelenerek... vaktinizi boşa harcıyorsunuz, hanımefendi. Benim varlığımla yokluğum bir. | Open Subtitles | أنت تضيعين وقتكِ بالقلق عليّ سيدتي |
| Zamanınızı boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما تهدران وقتيكما. |
| Tabii ki ama zamanınızı boşa harcıyorsunuz. Adamı ben öldürmedim. | Open Subtitles | بالتأكيد ، ولكن أنتِ تهدرين وقتكِ أنا لم اقتل الرجل |
| Zamanınızı boşa harcıyorsunuz, dedektif. Yer bilgisini bu sabah değiştirmiştim. | Open Subtitles | "أنتِ تُضيعين وقتكِ، أيتها المحققة لقد زوّرتُ البيانات، هذا الصباح" |
| Beni asla yakalayamazsınız! Vaktinizi boşa harcıyorsunuz! | Open Subtitles | انتم لن تمسكون بي ابداً انتم تضيعون وقتكم |