| Şu anda sadece bir tane müsait masa var ama eğer beklerseniz birkaç dakika içerisinde başka bir masa boşalacak. | Open Subtitles | لدي طاولة شاغرة الآن لو لم تمانعوا الإنتظار ستكون جاهزة بعد دقائق |
| Bir kaç gün içerisinde odan boşalacak. | Open Subtitles | و في غضون أيام غرفتك ستكون شاغرة و أفكر بشكل جدي |
| Yakında boşalacak bir mevki var o yüzden buralar biraz tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | أوه، حسناً، هناك موقع وظيفي سيكون شاغرا قريبا لذا هو لربما ستكون هناك مشاحنات بسيطة من أجل الحصول عليها |
| Haklısın. Ama önümüzdeki hafta öyle bir kaç masa boşalacak. | Open Subtitles | نعم، حسنا، القليل قد اصبح شاغراً من الاسبوع الماضي |
| O bakışı biliyorum. boşalacak. | Open Subtitles | أعرف تلك النظرة سوف يقذف |
| Toprak kesenin ucundan boşalacak. | Open Subtitles | ثم تجذبها |
| Ya da cehennem boşalacak. | Open Subtitles | وإلا فسينال جزائه |
| - boşalacak mısın? | Open Subtitles | هل ستقذف الآن؟ |
| Birçok oda boşalacak. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الغرف شاغرة هُنا. |
| Önümüzdeki yıl Visalia'da bir koltuk boşalacak. | Open Subtitles | قد يكون هنالك وظيفة شاغرة فى "(فيزيليا)" العام المقبل. |
| Yakın zamanda boşalacak bir kadroda yok. | Open Subtitles | لا يوجد وظائف شاغرة الآن |
| Yakında boşalacak. | Open Subtitles | سيكون شاغرا عما قريب |
| Anlaşılan meclis üyesi,Sullivan Kuralları çiğnedi; Koltuğu yakında boşalacak. | Open Subtitles | يبدو أن عضو المجلس (سوليفن) أرتكب بعض التجاوزات ربما سيصبح مقعده شاغراً. |
| O bakışı bilirim. boşalacak. | Open Subtitles | أعرف تلك النظرة سوف يقذف |
| Toprak kesenin ucundan boşalacak. | Open Subtitles | ثم تجذبها |
| Ya da cehennem boşalacak. | Open Subtitles | وإلا فسينال جزائه |