"boşluk var" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك فجوة
        
    • هناك فراغ
        
    • هناك مساحة
        
    • هنالك فجوه
        
    • هناك ثقب
        
    • هناك فجوه
        
    • يوجد فراغ
        
    • هناك زحف يباعد
        
    • وهناك فراغ
        
    • يوجد فجوة
        
    • مسافة بين
        
    • هناك ثغرة
        
    • هنالك فراغ
        
    • هناك مسافة
        
    • فجوة زمنية
        
    Fark edeceksiniz ki, ortada çok büyük bir boşluk var. TED ولكن الأمر أنه، ستلاحظون أن هناك فجوة كبيرة في المنتصف.
    Filminde sırtında bir boşluk var, böylece geleceği görebiliyor. Open Subtitles في الفيلم كان هناك فراغ على ظهره يمكنك رؤية المستقبل من خلاله
    Fox Foto bu hafta iki al bir öde kampanyası yapıyormuş ve bilin bakalım daha ne var, ilan tahtasında tam balo komitesi notları ile futbol listesi arasında bir boşluk var. Open Subtitles صورة فوكس أخذت 2 الي 1 هذا الإسبوع، ولا تعرفه، بان هناك مساحة في لوحة الإعلانات
    Sensörler arasında iki adımlık boşluk var. Open Subtitles هنالك فجوه حجمها قدمين بين اجهزة الاستشعار
    "Ruhumda bir boşluk var çünkü giderken benimde bir parçamı götürdün." Open Subtitles "هناك ثقب في الروح" "لأنك تأخذ قطعة صغيرة منها معك"
    Özgeçmişinde 1953 Temmuz'u ve Aralık'ı arasında bir boşluk var. Open Subtitles هناك فجوه فى ملخصك بين يوليو/تموزِ وديسمبر/كانون الأولِ ' 53.
    Hayır, bir boşluk var sadece yolculuğundaki bir sonraki adımı atarak dolduracağın bir boşluk. Open Subtitles يوجد فراغ بإمكانه سد خطواتكِ التالية برحلتكِ
    Ufak bir boşluk var, aşağıya bakma eğer yükseklik korkun varsa. Open Subtitles هناك فجوة صغيرة لا تنظري لأسفل إذا كنت تعانين من الدوار
    Fakat gördüğünüz gibi, 2007'de zaman serisinde ilginç bir boşluk var. TED والجدير بالذكر ان هناك فجوة زمنية في تسلسل الأحداث الزمنية في 2007.
    Peki, resim, burada büyük bür boşluk var. TED حسناً، هذه الصورة هي، هناك فجوة كبيرة هنا.
    Kan izlerinde bir boşluk var. Open Subtitles هناك فراغ في نمط انتشار الدماء
    Kanda boşluk var. Open Subtitles هناك فراغ في المقعد لم يلوحه ترشيش الدم
    Arkadaki duvarda boşluk var. Open Subtitles هناك فراغ... على الحائط الخلفي
    Aramızda şu kocaman boşluk var... ve gittikçe daha da büyüyor ve büyüyor. Open Subtitles هناك مساحة كبيرة بيننا وهي تأخذ في الاتساع
    Aramızda şu kocaman boşluk var... ve gittikçe daha da büyüyor ve büyüyor. Open Subtitles هناك مساحة كبيرة بيننا وهي تأخذ في الاتساع
    Buradaki duvarın arkasında çok büyük bir boşluk var. Open Subtitles هنالك فجوه كبيره وراء هذا الجدار هنا
    "Ruhumda bir boşluk var çünkü giderken benimde bir parçamı götürdün." Open Subtitles "هناك ثقب في الروح" "لأنك تأخذ قطعة صغيرة منها معك"
    Yolda bir boşluk var. Open Subtitles هناك فجوه في منتصف الطريق
    Evet, bu varillerin duvarla aralarında boşluk var. Open Subtitles جل هده البراميل يوجد فراغ بيتها و بين الحائط
    Kalbimde öyle büyük bir boşluk var ki hiçbir zaman dolmayacak. Open Subtitles وهناك فراغ في قلبي وأشعر أنني لن أشفى قط
    Belki bu panellerin biri gevşektir. Burada bir boşluk var! Open Subtitles قد يكون أحد هذه الألواح منفك يوجد فجوة هنا!
    Lyons'la Spakowsky arasında neden boşluk var? Open Subtitles لماذا هناك مسافة بين ليونس وسباكويسكي؟
    Orada Kızıl Meydan kadar büyük bir boşluk var! Open Subtitles هناك ثغرة بحجم الميدان الأحمر..
    Şekerim, hayatında çok büyük bir boşluk var ve bunu bu restoranla meşgul olarak kapatmaya çalışabilirsin ama... Open Subtitles عزيزتي هنالك فراغ كبير في حياتك و تستطيعي محاولة ملئة بعمل الكثير و هذا المطعم
    Bunu biliyorum, boşluk var. Open Subtitles أعرف هذا من المؤكد أن هناك مسافة بينهما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more