"boştur" - Translation from Turkish to Arabic

    • فارغة
        
    • فارغ
        
    • غير مأهولة
        
    Benim deneyimlerime göre kutular genelde boştur ya da belki de üstüne biraz peynir sıkışmıştır. Open Subtitles حسب خبرتي, الصناديق عادةً فارغة أو ربما عالق بها قطعة صغيرة من الجبن
    Güçsüz adalet boştur. Fakat adaletsiz güç sadece vahşettir. Open Subtitles العدالة بدون قوّة تكون فارغة ولكن القوّة بدون عدالة تكون عنفاً فقط
    Güçsüz adalet boştur. Fakat adaletsiz güç sadece vahşettir. Open Subtitles العدالة بدون قوّةتكون فارغة لكن القوّة بدون عدالة تكون عنفاً فقط
    Şimdi, teknik olarak bazı elektromanyetik alanlar vardır, ancak şey açısından, yani madde, boştur. TED حسنا، تقنيا هناك بعض الحقول الكهرومغناطيسية، ولكن من حيث الأشياء والمواد فإنه فارغ.
    Ve sıra Cumhurbaşkanının zihnine geldiğinde, o tamamen boştur. Open Subtitles وحينما يصل إلى عقل الرئيس يجده فارغ تماماً
    Aşağıdaki sarhoş koğuşuna götürün. Orası boştur. Open Subtitles خذوها الى الطابق السفلى لايفاقها من الشرب أنه فارغ
    Dağdaki mağaralar nadiren boştur. Open Subtitles الكهوف في الجبل نادرًا ما تكون غير مأهولة
    Güçsüz adalet boştur. Fakat adaletsiz güç sadece vahşettir. Open Subtitles العدالة بدون قوّةتكون فارغة لكن القوّة بدون عدالة تكون عنفاً فقط
    Müzikal. Hazırcevap. Umarım öğle yemeği için boştur. Open Subtitles إنها موسيقية, انها جميلة نأمل أن تكون فارغة للغداء
    boştur o. Boşaltmışlardır, şimdi hepsi depoda olmalı. Open Subtitles إنها فارغة ، لقد أفرغوا كل البضاعة في المرآب
    Belki sevgili. Eğer buradaysa, evi muhtemelen boştur. Open Subtitles إذا كان هُنا ، فمن المُحتمل أن شقته فارغة أجل
    O dolap da boştur eminim. Open Subtitles أراهن أن تلك الخزانة فارغة أيضاً
    508 boştur. Open Subtitles الغرفة 508 فارغة لا نحجزها أبداً
    Onun kafası saksı kadar boştur. Open Subtitles إن رأسها فارغة كالإبريق
    Yılın bu zamanları güzeldir ve boştur. Open Subtitles إنه جميل في هذا الوقت من العام، وهو فارغ
    Görünüşte bir sazana benzer_BAR_ ama içi boştur Open Subtitles ربما بدا عظيماً، ولكنه فارغ من الداخل
    Aslına bakarsanız, evrenin çoğunluğu boştur. Open Subtitles في الحقيقة.. الكون تقريباً فارغ.
    Yumurta kapsülü artık boştur, atılabilir. Open Subtitles كيس البيض فارغ الآن ويمكن رميه.
    - Şu an boştur, orada saklanırız. Open Subtitles إنه فارغ الآن، نذهب هناك وننتظر
    - Şu an boştur, orada saklanırız. Open Subtitles إنه فارغ الآن، نذهب هناك وننتظر
    Dağdaki mağaralar nadiren boştur. Open Subtitles مغاور الجبال نادرًا ما تكون غير مأهولة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more