Bildiğiniz gibi Bodnar'ın parasını buradaki Osterhagen Bankası'ndaki kiralık kasaya kadar takip ettim. | Open Subtitles | كما تعلمين,لقد تعقبت أموال بودنار الى صندوق ودائع آمن هنا فى بنك أوسترهاجن |
Mossad, Bodnar'ın tek başına hareket ettiğini söylüyor. - Bunu yapma. | Open Subtitles | الموساد يدعى أن بودنار تصرف من تلقاء نفسه |
Mossad, Bodnar'ın ülkeden ayrıldığını biliyorsa neden Virginia'da ajanı vardı? | Open Subtitles | اذا قد علم الموساد ان بودنار قد غادر لماذا أبقيتم ضابط فى فيرجينيا؟ |
Ancak Bodnar'ın peşinden giden herkese tehdit oluşturduklarını biliyoruz. | Open Subtitles | ولكننا نعلم أنهم يشكلون تهديد لأى شخص يبحث عن بودنار |
Bunlar da Bodnar'ın Birleşik Devletler'i terk ederken ki fotoğrafları. | Open Subtitles | هذه صور لبودنار وهو يغادر الولايات المتحده |
Bodnar'ın hakkından gelmeyecek olmamız beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | أجل,أنا خائب الظن قليلا أنه ليس نحن من سنطيح ببودنار |
Bodnar'ın, Avrupa'nın belli yerlerinde yakın zamanlarda boşalttığı bir çok hesabı vardı. | Open Subtitles | بودنار لديه عده حسابات عبر أوروبا والذى قام باستنفاذها مؤخرا |
Bodnar'ın banka hesapları kapanırken Berlin'deki elmas satıcılarıyla yapılan bazı işlemler gözüme çarptı. | Open Subtitles | بينما كان يتم اغلاق حسابات بودنار لقد لاحظت ارتفاع واضح فى معاملات التجار فى بيرلين |
Ve McGee'nin bilgisayar takibi Bodnar'ın Berlin'de olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | وتعقب ماكجى للحاسوب يؤكد أن بودنار فى برلين |
On yıl önce, Bodnar'ın tanıklığıyla Kraus hapishaneden kurtulmuş. | Open Subtitles | منذ 10 سنوات شهاده بودنار أبقت كراوس خارج السجن |
Herkesin boşa kürek çekmesine müsaade ettin ve Bodnar'ın Amerika'da tedbiri elden bırakmasını umdunuz. | Open Subtitles | جعل الجميع يدخلون فى مطارده وهميه ونأمل أن بودنار يرخى دفاعاته فى الولايات المتحده |
Bırakalım herkes beyhude arayışlara devam etsin ve Bodnar'ın Birleşik Devletler'deyken bir açık vermesini umalım. | Open Subtitles | تدع الجميع يقومون بمطارده وهميه و نأمل أن يقوم بودنار بارخاء دفاعاته ويظهر هنا فى أمريكا |
Bodnar'ın ülkede olduğunu biliyoruz ve onun da bunu bildiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أن بودنار هنا وهو يعلم أننا نعلم |
Bu da Bodnar'ın en az iki ay önce orada olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هذا يخبرنى أن بودنار كان هناك على الأقل هذه المده |
Bodnar'ın New York'ta olduğuna inanmamız için sebebimiz var, Tom. | Open Subtitles | لدينا سبب لنعتقد أن بودنار فى نيويورك توم |
Son zamanlarda CyberVid'e gönderilen videolarla Bodnar'ın arka planı arasında bir algoritma karşılaştırması yarattım. | Open Subtitles | لقد أنشأت خوارزمات تقارن الخلفيه خلف بودنار بفيديوهات تم وضعها مؤخرا على مواقع رفع الفيديو |
Bodnar'ın seni aramasının bir gösteri olduğunu anladı. | Open Subtitles | لقد لاحظ أن بودنار قام بتلفيق مكالمته لكى |
Bodnar'ın bunu babandan öğrenip öğrenmediğini merak ediyorum. | Open Subtitles | أتسائل ماذا اذا كان بودنار قد تعلم هذا من والدك؟ |
Bana, Bodnar'ın, Kazmi'nin ölümüyle bir ilgisi olmadığını söylediler. | Open Subtitles | لقد أخبرونى أن بودنار ليس له أى علاقه بموت كازمى |
Fincandaki dudak izinden Bodnar'ın DNA'sını çıkardım. | Open Subtitles | لقد سحبت الحمض النووى لبودنار من على الشفاه من هذا الكوب |
Bodnar'ın yakalanmasından kişisel bir çıkarın var. | Open Subtitles | لديك منفعه شخصيه فى الامساك ببودنار |