"bodrumuna" - Translation from Turkish to Arabic

    • قبو
        
    • سرداب
        
    • في القبو
        
    • قبوه
        
    • بقبو
        
    • بدروم
        
    Yatak odanızı evin bodrumuna taşırsınız veya hatta, ses yalıtımı yaptırırsınız. TED تنقلون غرفة نومكم إلى قبو المنزل، أو أنكم حتى ستضعون عازلًا للصوت.
    Kilisenin bodrumuna bağlanan bir borudan aşağıya bir ceset attığını gördük. Open Subtitles رأيناهيرميالجثةفيأسفل الماسورة... لقد تخلّص منه في قبو تلك الكنيسة القديمة ...
    Büyük annemden başka kimse yok. Beni bodrumuna yerleştirdi. Open Subtitles لا أحد ماعدا جدتي ، أسكنتني في قبو منزلها
    Adamın biriyle Fratelli'lerin bodrumuna kapatıldım. Open Subtitles أنا محبوس لدى الفريتليس في سرداب مع هذا الرجل
    Onu evin bodrumuna kilitleyip tüm evini yakmamı mı yeğlerdin? Open Subtitles هل تفضل أن أحبسه في القبو وأحرق كل المنزل من حوله ؟
    Çünkü evin bodrumuna indiğimde orada ne bulduğumu biliyor musun? Open Subtitles لأني عندما نزلت إلى قبوه أتدري ماذا وجدت هناك؟
    Sen yerleştirdin... Duxbury'nin bodrumuna eroini sen koydun. Open Subtitles أنت من قام بزرع (الهيروين بقبو منزل (دكسبوري
    Çocuğu binanın bodrumuna götürerek orada asıyor. Open Subtitles وشنق الصبى فى منطقة التخزين فى بدروم البناية
    Bay O'Connor'la Philadelphia'dan döndük, orada Mason Tapınağı'ndan belediyenin bodrumuna çıkan eski bir tünel keşfettik. Open Subtitles لقد عُدت أنا و سيّد أوكونور للتو من فيلاديلفيا حيث اكتشفنا أنبوب قديم يسير أسفل المعبد الماسوني إلى قبو ساحة المدينة
    Eğer bunun gibi şeyler para ediyorsa hemen ebeveynlerimin bodrumuna gitmeliyim. Open Subtitles لو كان بهذه الأشياء أموال فيجب أن أذهب إلى قبو العائلة سريعاً
    Bir sokak ilerideki bir binanın bodrumuna çıkıyor. Open Subtitles ستأخذك إلى قبو البناية في الشارع المقابل
    Nana'nın şifonyerini eski evin bodrumuna koymuştuk. Open Subtitles أحتفظنا بخزينة الجدة في قبو منزلنا القديم
    Soyguncular bankanın bodrumuna bir tünel kazarak... güvenlik görevlilerini şaşırttılar. Open Subtitles حفر اللصوص حفرة بأحد الأنفاق التي تؤدي إلى قبو البنك... ومن خلالها فاجأوا الحرّاس
    Otelin bodrumuna da inmenize bu sebep olmuş. Open Subtitles ولهذا بالضبط أسرعت إلى قبو الفندق
    - Elbette evin bodrumuna. Dedemin masasında haritayı görmüştüm Open Subtitles - بالتأكيد , هذا هو قبو المنزل , لقد رأيت المخططات بدرج جدي -
    Sonra kendini sinirli tarafının yaşadığı ruhunun bodrumuna giden bir asansörde olduğunu düşün. Open Subtitles خذ نفساً عميقاً، عندئدٍ تصوّر نفسك تستقل مصعد نازلاً إلى سرداب روحك
    Seamus kendini göl üzerinde eski bir kilise bodrumuna gömünceye kadar. Open Subtitles عندما عبر منها سيموس كان نفسه مدفون فى سرداب جزيرة بالقرب منها
    Sonra onu adliyenin bodrumuna kapatmışlar... orada rutubetten ölecekmiş, bunun üzerine babası onu eve geri getirmiş. Open Subtitles ... لذلك سجنوة فى سرداب قاعة المحكمة .... حتى أوشك على الموت من الرطوبة
    Belki insanları bodrumuna kilitleyip sonsuza kadar orada bırakan biriydi. Open Subtitles ربما كانت شخصاً ممن يحبسون الناس في القبو ويرحلون إلى الأبد.
    Brent Miller'ı çoktan bodrumuna bağlamıştın plana sadık kalıp başka çocuk kaçırdın. Open Subtitles لأن لديك " ميلر " الآن مقيد في القبو وكان عليك وضع خطة وأخذ صبي آخر
    Bir gün bir çocuk pornosuna ceza vermen, diğer gün de bodrumuna bir kadını kapatan adamla ilgilenmen gerekiyor. Open Subtitles يتوجب عليكِ مواجهة مروج مواد ايباحية للاطفال يوماً ما ورجل قد سجن أمراة في قبوه هي التالية
    Forest Hills'deki ninemin bodrumuna benziyor. Open Subtitles أشبة بقبو جدتي (بـ(فوريست هيلز
    Fırtına kanalları sayesinde istediği kişinin bodrumuna girebiliyor. Open Subtitles هو يستطيع ان يدخل إلى بدروم اي احد عن طريق المجاري !

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more