"bolt" - Translation from Turkish to Arabic

    • بولت
        
    • السهم
        
    Olimpiyatta üç altın madalya kazanan Usain Bolt'tan sonra başladım. Open Subtitles تيمناً بيوسين بولت الفائز ثلاثة مرات بالميدلية الذهبية في الأولمبياد
    O zaman, Usain Bolt'un kendisini çıkış takozundan ileriye atıp, insan sınırları dâhilinde olabildiğince hızlı gitmesi için yapılmış özel fabrikasyon bir yol üzerinde yarışa başladığını düşünün. TED ثم ضعوا في اعتباركم أن يوسيان بولت بدأ بدفع نفسه خارج الحواجز نزولاً لسجاد مُصنّع خصيصًا ومصمم بطريقة تتيح له الانتقال بأسرع ما يُمكن على المستوى البشري.
    Bolt, profesyonel yarışlarda 10 birinciliği olan bir hiper-kızak yarışçısı. Open Subtitles "بولت" متزحلق على الجليد وحقق 10 انتصارات في سباق المحترفين.
    Bolt'a. En azından birimiz iyi bir gece geçirdi. Open Subtitles هنا بولت على الأقل واحد منا حصل على ليلة جيدة
    6 numaralı Blue Bolt en önde. Open Subtitles الحصان رقم 6، السهم الأزرق في المقدمة
    Jesse Owens geçen yıl 100 metre dünya şampiyonasında yarışmış olsaydı, Jamaikalı koşucu Usain Bolt bitiş çizgisini geçtiğinde, Owens 4,27 metre geride olacaktı. TED لو كان جيسي أوينز يتسابق العام الماضي في بطولة العالم لسباق المائة متر، حينما أنهى العدّاء الجامايكي يوسيان بولت السباق، كان سيتبقى لأوينز أربعة عشر خطوة ليلحق به.
    Usain Bolt onu yakalamaya başladı. TED ويحاول يوساين بولت اللحاق به.
    İlk bip sesi Usain Bolt içindi. TED الصفير الأول كان ليوسيان بولت.
    Kibarca söylemek gerekirse: Usain Bolt bile onun söylediği noktadan diğerine koşmuş olamazdı. TED ولاحظنا وجود تناقض. ولوصف الأمر بشكل مهذب: يوسين بولت لا يمكنها الركض من المكان الذي قالت أنها كانت فيه إلى المكان الآخر.
    Örneğin, Bolt Threads aşırı biyomimikriye kalkışmak zorunda kaldı. TED على سبيل مثال، اهتم "بولت ثريدز" بتقليد العمليات الحيوية
    Son defa adeta bir Usain Bolt gibi gitmiştim. Open Subtitles قد كُنت كأوسين بولت هُنا فى وقت سابق
    Burada gördüğünüz kişi dünyanın en hızlı adamı, Usain Bolt. TED إذا ما ترونه هنا هو أسرع رجل على وجه الأرض، (يوسين بولت)
    Pam Gower, hukuk diplomasını Bolt'tan alıp, baro sınavını da 2002'de geçmiş. Open Subtitles (بام قاور) حصلت على شهادة القانون من (بولت) واجتازت اختبار الانضمام الى منظمة القانون عام 2000
    Merak etme Bolt, yine günü kurtardın. Open Subtitles (لا تقلق يا (بولت لقد أنقذنا اليوم مجدداً
    Bolt'un gördüğü her şeyin gerçek olduğuna inanması için burada kırk takla atıyoruz. Open Subtitles (نفعل المستحيل لكي نجعل (بولت يصدق أن كل شيء حقيقي
    Onları hakladın, Bolt. Hiçbiri bana zarar veremez. Open Subtitles (لقد قضيت عليهم يا (بولت لن يؤذيني أحد الأن
    Anne, Bolt'u bu hafta sonu eve götürmek istiyorum. Open Subtitles (أمي، أريد أن أخذ (بولت مع في نهاية الأسبوع
    Bir dostun olarak, kesinlikle evet derdim ama menajerin olarak, buranın Bolt'un dünyası olduğunu ve burada kalması gerektiğini hatırlatmak zorundayım. Open Subtitles كصديق لكِ أقول: نعم، بتأكيد ولكن كمدير أعمالك يجب أن أذكركِ (هذا عالم (بولت
    Düşünmemi gerektirecek bir şey yok. Bolt'u eve götürmek istiyorum. Open Subtitles لا أريد التفكير في الموضوع أريد أن أخذ (بولت) الى البيت
    Yani demek istediğim Bolt hâlâ kayıpken, bunun hiç önemi yok tabii ki. Open Subtitles وهذا لا يعني شيء أذا كان (بولت) ما زال مفقود
    Ve karşısında rakibi Kabir'in Blue Bolt var. Open Subtitles (رقم 6 يمتلكه (كبير السهم ألأزرق يدخل المنافسة الرئيسية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more