| İki kilometre uzaktayız, bir şey olursa arayın, Boon'u gönderirim, çaresine bakar. | Open Subtitles | يا رجال ، نحن على بعيد ميل منكم اي شيء يحصل اتصلوا بنا سأرسل بون وسنكون بخير |
| Bunu duyuyor musun Boon? Kamyon seslerini? | Open Subtitles | هل تسمع هذا ، بون هل تسمع صوت السيارات ؟ |
| Başkan Boon sağlıklı ve görevde olduğu sürece ulusumuz güvende. | Open Subtitles | ما دام الرئيس بون يحكم، دولتنا بأمان |
| - Neyse, ben Jenny Boon. | Open Subtitles | هيه، حسنا، مرحبا. أنا جيني بون. |
| Boon kalesine saldırmadan önce orda dinlenebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الاستراحة هناك قبل أن نهاجم قلعة بوون |
| Boon gibi oğlanlar elbette arazine göz kulak olur ama hiçbiri benim gibi ot yetiştirerek büyümedi. | Open Subtitles | من المؤكد أنّك تملك رجالاً مثل (بوون) يجيدون مراقبة الأراضي وحمايتها ولكن لم يترعرع أحدهم في هذه المنطقة مثلي |
| Nam-ı diğer Jacobus Troyger, Sebastian Boon Jurgen Vanderveer falan filan. | Open Subtitles | والمعروف بـ"جكوبس تريغير", ومعروف بـ"سباستيان بون", والمعروف بـ"جورغان فيندافور" و ... |
| Boon, ufak bir sürünme-gözetleme gezisine hazır mısın? | Open Subtitles | بون أأنت جاهز لبعض التسلل والتجسس؟ |
| Boon kendi sonunu hazırladı, Tec. | Open Subtitles | بون عزف على وتره للنهايه تيكتر |
| Eğer onu vurabilseydim, Boon hâlâ hayatta olabilirdi. | Open Subtitles | كان بون ليعيش لو كنت اطلقت النار |
| Tamam, Boon, bu duvar savunma noktamız olacak. | Open Subtitles | حسنٌ بون هذا الحائط هو اول مكان للتجمع |
| - Çocuklara ateş etmem Boon. | Open Subtitles | انا لن اطلق النار على اطفال ، بون |
| GRS, rapor verin. B'de iyiyiz, Boon ve Tanto burada. | Open Subtitles | الجميع بخير ، بون البناية الثانية |
| Boon ne diyeceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | "بون", أنا لا أعْرفْ ماذا أقُولُ |
| Olay sadece Boon değil. | Open Subtitles | انه ليس فقط بون |
| Onları sen öldürdün. Boon'u öldürdüğün gibi. | Open Subtitles | لقد قتلتهم كما قتلت بون |
| Deli, Boon, Tector! | Open Subtitles | كريزي ,بون ,تيكتور |
| Boon, sana devriyedeyken o oynak dudaklarını kapalı tutmanı söylemiştim. | Open Subtitles | اللعنه بون.. لقد قلت لك |
| Sonra onları Boon ve Tector'un ateş sahasına çektim ve onlar da kafalarını uçurdu. | Open Subtitles | (وقُدتهم إلى أن أصبح فى مرمى (تيك) و (بوون ..... وقد قاموا بالتصويب عَلى رؤسهم فإنفجروا مثل |
| Boon, üzgünüm. Kızdan hoşlandığını biliyorum. | Open Subtitles | (بوون)، أعلم بأنّك معجب بهذه الفتاة |