"booth'un" - Translation from Turkish to Arabic

    • بوث
        
    Lucky'nin brandasını, Booth'un Melvin Carville'den kanunen el koyduğu branda ile karşılaştırdım. Open Subtitles إذا .. فقد قارنت لفة البلاستيك الخاصة بلاكي بالقطعة التي صادرها بوث
    Booth'un böyle bir şeye katlanabileceğini sanmıyorum. Open Subtitles أعتقد فقط بانه يجب أن تكون مدركاً بأن بوث قد عانى من شيء ما هناك
    Booth'un arabasını geri almasının tek yolu vakayı kendi başına çözmesi, bunun için ona yardım etmeliyiz. Open Subtitles أنا أخمن, أن الطريقة الوحيدة ليستعيد بوث سيارته هو أن تنتهي القضية لمصلحته وهذا ماعلينا فعله لا
    McKenna'yı büyük ihtimal Kennedy öldürdü. Booth'un Kennedy ile başı dertte. Open Subtitles ماكين ربما قتل بواسطة كينيدي بوث تورط مع كينيدي
    Eminim Booth'un çevirdiği işlerin uyuşturucu ticareti için paravan olduğundan McLaughlin'in haberi yoktur. Open Subtitles اراهن ان مكلوكلن لا يعرف ان غالبية اعمال بوث هي فقط لاخفاء تجارته للمخدرات
    Eminim Booth'un çevirdiği işlerin uyuşturucu ticareti için paravan olduğundan McLaughlin'in haberi yoktur. Open Subtitles اراهن ان مكلوكلن لا يعرف ان غالبية اعمال بوث هي فقط لاخفاء تجارته للمخدرات
    Dr. Booth'un bir bardak seti vardı ama bu değil. Open Subtitles انظري الدكتور بوث ،يمتلك مجموعة ولكنه ليس منهم
    Hatta şunu da belirteyim o mermiyi Booth'un kafasına sokardım. Open Subtitles حتى لو كان ذلك يعني ، كما تعلمين ,واضطررت الى ان اضع الرصاصه في ,اوه راس بوث
    Sanırım Ryan Booth'un tarzı böyle, değil mi? Open Subtitles انا اعتقد ان هذا هو السبيل ريان بوث ، أليس كذلك،
    Neredeyse gidip Agent Booth'un büyüleyici kişiliğini görmek zorunda kalacaktık. Open Subtitles لقد أستحقت عناء النقل تقريباً وشخصية العميل بوث الساحرة
    Ama John Wilkes Booth'un tam olarak nerede olacağını biliyorum, oradan başlamalıyız. Open Subtitles ولكني أعرف بالضبط أين جون ويلكس بوث سيكون، حتى نبدأ هناك.
    "Booth'un, Lincoln'ü elde edebilmenin tek yolunun... Open Subtitles بوث كان يعرف أن الطريقة الوحيدة للتمكن من لينكون هو أن يتبني قانون
    İkiniz gazetede John Booth'un vurulup öldürüldüğünü okuduğunuzda bana yüzüne bakıp gurur ve ferahlık görüp görmediğini söylemeni istiyorum. Open Subtitles حين تقراون الصحف ان " جون بوث " اطلق عليه النار وقتل انظر في وجهها وقل لها انك لا ترى الفخر او الارتياح
    Bu, Victor Booth'un bilinen son fotoğrafı. Open Subtitles هذهي اخر صوره معروفه عن فيكتور بوث
    Booth'un ganster arkadaşını tanıyabilecek birini. Open Subtitles بمن قد يعرف صديق بوث عضو العصابة.
    Booth'un 6.hissi olduğunu göstermez bu. Open Subtitles الأمر ليس أن بوث لديه حاسة سادسة
    Booth'un kafasında kusursuz bir biçimde yer almak istiyorum. Open Subtitles بالشكل المثالي, أفضل أن أكون في رأس بوث
    Brandon Booth'un evinin önündeyiz. Onun hakkında neler buldun? Open Subtitles " إيريك " نحن خارج إقامة " برندون بوث " الآن
    18 yaşında Thomas ve Yasmin Booth'un tek oğlu. Open Subtitles ماذا تستطلع عنه ؟ 18 سنة الوحيد لـ " توماس " و " ياسمين بوث "
    Booth'un kaçırıldığı garaj, cesedinin atıldığı yer Brandon'ın evi. Open Subtitles المرآب الذي اخطتف فيه " بوث " مكان التخلص من الجثة منزل " براندون بوث "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more