| Kötü hasat ve Majesteleri'nin borçlarının yükü. | Open Subtitles | الحصاد السيئ وعبء ديون صاحب الجلالة |
| Ama bunlar... babamın borçlarının onda birini bile karşılamaz. | Open Subtitles | ولكن هذا.. لن يزيل عشر ديون أبي. |
| Kız gerçekten Alura Zar-El'in kızıysa annesinin borçlarının bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | و إذا هي إبنة ألورا زور إل... سوف تدفع ثمن ديون والدتها. و كذلك بلدتها. |
| borçlarının hepsi silinecek diye neşeyle çıkmıştı evden. O kumarhanede bir işe girip bekledim. | Open Subtitles | كان قد غادر المنزل وهو مبتهج أن كل ديونه سوف تنتهي |
| Osmanlı Devlet-i Aliyye'ye olan ödenmemiş borçlarının tez ödenmesini, yapılan ikili anlaşmalara sadık kalınmasını, aksi takdirde iki misli-- | Open Subtitles | أن يدفع ديونه فوراً للإمبراطورية العثمانية وعليه أن يبقى وفياً للاتفاقيات التي تم عقدها بين الأمتين |
| Krallığın borçlarının farkındayım. | Open Subtitles | أنا مدرك بديون المملكة. |
| Cheyenne'da borçlarının resmi olarak silinmesi için dilekçe yazmana yardım edecekler. | Open Subtitles | ..وايضا سياعدوك في رد التماس لكي تستطيع (ازالة ديون ضرائبك رسميا مع (شاين لا .. |
| Lou'nun borçlarının boyutuna ulaşmaya çalışırım. | Open Subtitles | -سأحاول تحديد كِبر ديون (لو ). |
| Demir Bankası, Krallık borçlarının onda birini talep ediyor. | Open Subtitles | البنك الحديدي) طالب بعُشر ديون المملكة) |
| Demir Bankası, Krallık borçlarının onda birini talep ediyor. | Open Subtitles | البنك الحديدي) طالب بعُشر ديون المملكة) |
| borçlarının üstesinden geliyor ama arkasını dönüp, polisten kanıt mı çalıyor? | Open Subtitles | ) ،لا يسدد ديونه لذا هل سيغير رأيه ويسرق من الشرطة؟ |
| Ben de Bay Bachman'a borçlarının değerini sordum. | Open Subtitles | لذا سألت السيد (باكمان) عن كم ديونه |
| O mülkün borçlarının ödenmesini ne zaman isteyeceksin? | Open Subtitles | متى ستطالب بديون ذلك العقار؟ |