"borçlu olduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

• أنك مدين
• أنه مدين
• بأنك مدين
• أنه يدين
• أنك تدين
• انه مدين
• أنّه مدين
• أنَّهُ يدين
• يدين له
• كان يدين
• كان مدينًا
• أنّك مدين
• أنكِ تدينين له
• أنكِ مدينة
• بانك مدين

Birinin annesine borçlu olduğunu düşünmek aptalcadır.
فمن الجنون أن تعتقد أنك مدين أي شيء لأمك.

Bana borçlu olduğunu düşünüyorsun. Ve sahip olduklarınla ödemeye çalışıyorsun.
. أنت تعتقد أنك مدين لى وتريد أن ترد لى الدين بما تملكه

Sonsuza dek bana borçlu olduğunu söyledi. Ben bir dahiyim.
إنه يخبرني أنه مدين لي إلى الأبد أنا عبقري

Fazladan ödediğim para için bana borçlu olduğunu düşünüyorum.
لذا أعتقد بأنك مدين لي بالأجر الإضافي الذي سأدفعه

Hayatını bir Rus askerine borçlu olduğunu söylemişti.
قال أنه يدين بحياته لجندي روسي

Ama bu seçimi ona borçlu olduğunu düşünmüyor musun?
لكن ألاّ تظن أنك تدين لها بذلك الخيار ؟

Eşim bana her zaman, size borçlu olduğunu, bu borcu ödemesi gerektiğini söylerdi.
كان يقول لي دائماً انه مدين لك وانه يجب ان يرده لك مره اخرى يوماً ما

Bana borçlu olduğunu söylemişti. Ve şimdi ödeştik.
وقال لي أنّه مدين لي، والآن نحن مُتعادلان.

Çektirdikleri için bana borçlu olduğunu söyle.
أخبرهُ أنَّهُ يدين لي بسبب العذاب والمعاناة

Bana borçlu olduğunu söylemiştin. Evet ama şu an kendi problemlerim var.
لقد قلت أنك مدين لي - نعم, ولكن لدي مشاكلي الخاصة أيضاً

Hayatının on beş yılını ona borçlu olduğunu düşünüyor.
إنه يعتقد أنك مدين له بـ15 عاماً من حياته.

Bana bir içki borçlu olduğunu söylediğinde bar, restoran ya da en azından sandalyesi olan bir yeri kast ettiğini sanmıştım.
حين قلت أنك مدين لـي بشراب اعتقدت أنك قصدت مكـانـا مثل الحـانة أو مطعم أو مكـان فيه كراسي

Amerikan Vatandaşlarına bir tepki, bir açıklama borçlu olduğunu düşünüyor musunuz?
هل تعتقد أنه مدين للشعب الأمريكي بجواب أو تفسير؟

Dün gece çok cömert davrandım, bu yüzden bana borçlu olduğunu düşündüm.
كنت سخيّة للغاية البارحة لذا ظننت أنه مدين لي

- Bana her ne borçlu olduğunu sanıyorsan Ben, bunu yüzlerce katıyla ödedin.
بأي شي تعتقد بأنك مدين لي سام فانك قد قمت بتسديد دينك مرات عديدة

Sanırım beni ailesine alma sebebi bunu babama borçlu olduğunu düşündüğü içindi.
اظنه ربما شعر أنه يدين لوالدي بإحتضاني

- Bana şunu borçlu olduğunu düşünüyorum, Raylan.
واستمع لي هذا ما اعتقد أنك تدين لي

Onu bir senedir görmedim ama eğer onu görürseniz bana borçlu olduğunu söyleyin.
لم أره منذو حوالي السنة تقريباً لكن إذا وجدته، أخبره انه مدين لي بالمال

Ona bana bir şişe viski borçlu olduğunu söyledim.
أخبرته أنّه مدين لي بزجاجة ويسكي.

Bobbie'ye bize bir grup çekimi borçlu olduğunu söyle.
أخبري (بوبي) أنَّهُ يدين لنا بصورة جماعية

Kocamın ona bir ton para borçlu olduğunu söyledi.
أخبرني بأن زوجي كان يدين له بالكثير

Ama bu Arndt'in çok tehlikeli insanlara çok fazla para borçlu olduğunu biliyorum.
لكنّ هذا الرّجل (أرندت) كان مدينًا بمالٍ كثير أشخاصٍ خطرة.

Le Cirque'de bir akşam yemeği borçlu olduğunu söyledi.
وتقول أنّك مدين لها بأمسية في "لو سيرك".

Eğer Jake, McKinley Glee Erkekleri takvimi için soyunacak kadar cesursa senin de aynı nezaketi borçlu olduğunu düşünmüyor musun?
إذا (جايك) شجاع كفاية لخلع قميصه لأجل نادي الغناء. مذكرة رجال (ميكنلي)، ألا تظنين أنكِ تدينين له بنفس المقدار من الإحترام؟

Sadece bana borçlu olduğunu düşünmeni istemiyorum, hepsi bu.
لا أريد أن تظني أنكِ مدينة لي بشيء ذلك كلّ ما هناك.

Bu dosyayı benden almadın, tamam mı? Ve bana borçlu olduğunu da sakın söyleme.
انت لم تحصل على هذا الملف منى ولا تخبرنى بانك مدين لى بواحد