"borçtan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدين
        
    • الديون
        
    • بديون
        
    Eğer borçtan bahsediyorsak, paramın üstünü bekliyorum! Open Subtitles إن كنا نتكلم عن الدين فأنا أنتظر الحصول على باقي المال
    Eğer borçtan bahsediyorsak, paramın üstünü bekliyorum! Open Subtitles إن كنا نتكلم عن الدين فأنا أنتظر الحصول على باقي المال
    borçtan bahsetmişken, aptal aptal borçlanıyorsun. Open Subtitles التحدث عن الدين المطلوب يجعلكِ مثل البلهاء
    Yiğit adamdı, ama ölünce borçtan başka şey bırakmadı. Open Subtitles رجل جيد .. لكنه تركني بدون شيء سوى الديون.
    Analiz yapıldığında eşitlik borçtan sayılmayacaktır... Open Subtitles لتحليلاتنا الأولية، لا يمكن أن تعتبر الأسهم في نفس مستوى الديون المضمونة
    Ev borçtan dolayı haczedildi. Bir gece kalkıp gitmişler. Open Subtitles المنزل كان مرهون بديون وفي ليلة ما إستيقظوا ورحلوا
    Bu borçtan bizi kurtarabilecek bazı şeyleri neden göz ardı ediyorsunuz? Open Subtitles الأمر يبدو وكأنكم لا تضعون اعتباراً لأيّ شئ ذلك في الواقع سيخرجنا من تحت هذا الدين الضخم
    Tüm bu para borçtan yaratıldığından , ve rastgele ticarette dolaştığından beri, insanlar kendi orijinal borçlarından uzaklaştılar. Open Subtitles و بإعتبار أن هذا المال خلق من الدين, و يتم تداوله بحرية عبر التجارة, يصبح الناس منفصلين عن دينهم الأصلي.
    Pekâlâ, borcu sordun. Öyleyse borçtan konuşalım. Open Subtitles حسنا انت سألت عن الدين دعنا نتحدث عن الدين
    Gwyn kocasının servetini bize getirirse, bu bizi borçtan kurtarır. Open Subtitles لو جلبت غوين ثروة زوجها إلينا فستخرجنا من الدين
    Söz konusu hanım, kız kardeşi tarafından borçtan kurtarılmış bir aktris. Open Subtitles فتاة شابة يتم إنقاذها من الدين بواسطة اختها، ممثلة.
    Öyle gözüküyordu ki uçakları müzeye vermek borçtan çok daha fazla ediyordu, böylece beş, altı sene boyunca sadece gelir vergisi ödemek zorunda kaldım. TED واتضح لاحقا أن إعطاء تلك الطائرات إلى المتحف كان يستحق أكثر بكثير من مجرد تسديد الدين ، لذلك أصبحت أسدد ثلث الدخل فقط للضرائب ، لمدة خمس سنوات ، أو ست سنوات.
    Burada bulunma sebebiniz... bizim borçtan kurtulmamıza yardımcı olmak. Open Subtitles أنت هنا لتساعدنا على الخروج من الدين
    U-turn öldü diye, borçtan kurtulduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles (هل تعتقدين إن موت (يو-ترين سيسقط الدين عنكم ؟
    Hiç borçtan kurtulamayacaksın. Open Subtitles ولن تتخلصى أبداً من الدين
    Alex'in bilmediği, Victor bu işi yaparsa Nicky'nin bu borçtan vaz geçmeye hazır olduğuydu, bu işi. Open Subtitles ما لا تعرفه هى بأن "نيكى" كان على أستعداد لنسيان هذا الدين أذا قام "فيكتور" بتنفيذ مهمة , هذه المهمة مــنــتـديات فـونـيكـات
    Sana borçtan bahsetti. Open Subtitles كانت تحاول صدّ الدين عنك.
    Babam iki yıl önce öldü ve borçtan başka bir şey bırakmadı. Open Subtitles لقد توفي والدي منذ سنتين تاركاً خلفه الديون
    Fox Cleopatra'nın faturaları yüzünden biriken borçtan kurtulmak için filmin Ekim'de vizyona girmesini istiyordu. Open Subtitles تحتاج شركة فوكس لعرض الفيلم بحلول أكتوبر ليساعد في تسديد الديون المتراكمة بسبب فواتير فيلم كيليوبترا
    Beni borçtan kurtarmandan sonra, tekrar aynı şeyi yaptım. Open Subtitles بعد أن انتشلتني من الديون ورطت نفسي بها مرة أخرى
    Ev borçtan dolayı haczedildi. Bir gece kalkıp gitmişler. Open Subtitles المنزل كان مرهون بديون وفي ليلة ما إستيقظوا ورحلوا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more