Heykelciklerle dolu bir evi var ve saçlarını böyle boyamış , ağzını.... | Open Subtitles | أنه يمتلك منزلا و به تماثيل و قد صبغ شعرك مثل هذا و فمك |
Bu sözleri, kafasını bir top gibi boyamış bir adamdan duyunca ayrı bir önemi oluyor. | Open Subtitles | ذلك يعني لي الكثير من قِبَل رجل صبغ رأسه مثل نوع من كرات الرياضة |
Bana kızdı diye saçlarını siyaha boyamış. | Open Subtitles | أرجوكِ لقد صبغت شعرها أسود ، لأنها غاضبة مني |
Saçlarını boyamış, burnunda iz varmış. | Open Subtitles | صبغت شعرها، لديها علامات على أنفها. |
Bak, belki biri odama gizlice girip bebeğimi asıp duvarları kan gibi görünsün diye tırnak ojesiyle boyamış olabilir ama ayna çatladığında buradaydık. | Open Subtitles | انظري، أظن أن أحدهم كان بوسعه الدخول إلى هنا وشنق دميتي وطلاء الحوائط بطلاء الأظافر ليبدو كالدماء لكننا.. |
Evinin yakınındaki bir köpek parkında buluştuk. - Köpeğini kaplana benzemesi için boyamış. | Open Subtitles | تقابلنا في حديقة كلاب بجانب بيته أتعلمين, لقد صبغ كلبه ليبدو كالنمر |
- Akşam almaya gelirim. - Gregorio saçlarını boyamış. | Open Subtitles | سآتي لآخذهم بالمساء - غريغوريو صبغ شعره - |
Bakmayın. Saçlarını boyamış. | Open Subtitles | لا تنظروا لقد صبغ شعره |
Saçlarını boyamış bile olabilir. | Open Subtitles | ربما صبغ شعره حتى |
Trevor saçını boyamış, ama bu Logan. | Open Subtitles | (تريفور) صبغ شعره ولكنه (لوغان) |
Eğlenmek için tırnaklarını boyamış olabilirim. | Open Subtitles | لربّما صبغت أظافره من باب المرح |
- Biz-- - Saçını boyamış. | Open Subtitles | نحن لقد صبغت شعرها |
Saçını boyamış, kilo vermiş. | Open Subtitles | صبغت شعرها ، انقصت وزنها |
- Saçını boyamış ama o. | Open Subtitles | صبغت شعرها. لكنها هى |
- Saçını boyamış ama o. | Open Subtitles | صبغت شعرها. لكنها هى |
Öz babası kapıyı kırmızıya boyamış. İyi şans getireceğini düşünüyormuş. | Open Subtitles | والدها الطبيعي قام بطلاء الباب باللون الأحمر، وأخبرها أنّه للحظ الجيّد |
Kapüşonlu ceket giyen bir adam yangın merdivenlerindeki güvenlik kameralarını sprey boyayla boyamış. | Open Subtitles | رجل يرتدي سترة بقبعة دخل من سلم الخدمة وغطّى العدسات بطلاء الرذاذ |
Ve, bunu bulduk. Şişeyi boyamış. İçindeki bir içki. | Open Subtitles | وعثرنا على هذه، لقد قام بطلاء القنينة، إنها خمر |
O zaman imzacımız, elle yapıldığı izlenimini vermek için... ikinci bir kez daha boyamış. | Open Subtitles | ثمّ، يَبْدو مثل الخطّاط على الجدرانَ صَبغَ فوقه خلال ثانية، لجَعْله يُشاهدُ freehand. |
Zebra gibi olmak için vücudunu beyaz çizgilerle boyamış... ama kimseyi kandıramamış. | Open Subtitles | حاول صباغة الأشرطة لكي يكون مثل الحمار الوحشي لكنّه لم يخدع أحدا |
Nancy tırnaklarını "Karayip gökmavisine boyamış, en sevdiği renk... | Open Subtitles | لقد دهنت "نانسى" اظافرها بطلاء اظافر ازرق سماوى فهى تٌفضله .. لكنها لن تستيقظ |