Bu ufaklıklar boylarının 40 katı olan atlara ayak uydurabiliyorlardı. | Open Subtitles | ثلاثة كلاب منه أمكنها مجاراة أصنة ضعف حجمها أربعين مرة. |
Bu ufaklıkların kendi boylarının... 10 katına kadar esneyebildiklerine inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تصدقي أن هؤلاء الصغار تنفخ نفسها 10 أضعاف حجمها الأصلي ؟ |
Dağ gelincikleri güçlüdür, boylarının iki katından daha fazla nesneleri taşıyabilirler. | Open Subtitles | إنها قوية، تستطيع حمل الأشياء التي تفوق ضعف حجمها |
Ve kuvvetli bacakları sayesinde kendi boylarının 40 katı kadar sıçrayabilirler. | Open Subtitles | وتمكنهم أرجلهم القوية القفز حتى 40 ضعف أطوالهم. |
En güçlü sporcular bile boylarının iki katı yüksekten güvenle atlamakta zorlanırlar. | Open Subtitles | حتّى أقوى الرياضيين الآدميين يكافحون للوثب بأمان لعلو يناهز ضعفي أطوالهم. |
Burada yaşıyorsanız eğer, yazın güneş doğrudan aşağı gelir. Fakat kışın çok miktarda ışın atmosfer boyunca yol alır ve çok miktarda ultraviyole ışık ayıklanır ve dünyaya çarpan dalga boylarının çeşidi yazdan kışa farklılık gösterir. | TED | إذا كنت تعيش هنا، في الصيف الشمس تكون نازلة مباشرة إلى حد ما، ولكن في فصل الشتاء فإنها تمر من خلال كمية كبيرة من الغلاف الجوي، وجزء كبير من الأشعة فوق البنفسجية تستبعد، والمجموعة من الموجات التي تصل الأرض تختلف من الصيف إلى الشتاء. |
Silikon bir tele yakın yerleştirildiğinde halka çeker ve geçici olarak sadece belli ışık dalgalarını— şu periyodik dalga boylarının halkanın çemberi boyunca birçok kez uyduğu ışık dalgalarını depolar. | TED | حين يُوضع قريبًا من سلك من السيليكون، تشفط الحلقةُ موجاتِ الضوء وتَحتفـظ بها مؤقتًا... تلك الموجات التي لها طول موجيّ يلائم كامل عدد المرات على طول محيط الحلقة. |