Örneğin Grönland buz tabakasının boyutuna ilişkin her ay 2002'ye dönen gözlemlerimiz var. | TED | على سبيل المثال، لدينا معلومات عن حجم الصفيحة الجليدية لغرينلاند شهرياً منذ 2002 |
1 milyon 600 bin km genişliğindeki Güneş'in büyük kısmının, yaklaşık 9.600 km genişliğindeki Dünya'nın boyutuna büzüleceğini unutmayın. | Open Subtitles | لذا فلنتذكر أننا قلصنا الشمس التى هى بعرض مليون ميل إلى حجم الأرض والذى يقارب 6 الاف ميل فقط |
Ve halının boyutuna bakarak söylersek iki kişi onu buraya taşımış olmalı. | Open Subtitles | و بالإضافة إلى حجم هذه السجادة، ربما إستغرق الأمر شخصيّن لنقلها هُنا. |
Yerleşik hayata geçmek için hazır olduğumu sanmıyordum ama şu taşın boyutuna bakın! | Open Subtitles | يا إلهي، لم أظن أبداً أنني مستعدة للاستقرار انظروا لحجم هذا الحجر الكريم |
O andan sonra her şey yine kendi boyutuna geri dönüyor. | Open Subtitles | بعد ذلك يعود كل شى الى حجمه الأصلى |
Oha. Şunun boyutuna bak! Daha önce böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | يا إلهي، مقاس هذا لم أرى شيئاً مثله ابداً |
Bunu aklında canlandırabilmek için her atomu bir yaban mersinin boyutuna şişirelim. O zaman greyfurtun büyüklüğü ne olur? | TED | حسنا، لمساعدتك على تصور هذا، دعونا نضخم كل الذرات إلى حجم عنبية. إذن بأي قدر من الكبر يجب أن يكون الليمون الهندي؟ |
Çekirdeğin ne kadar büyük olduğunu kavrayabilmek için, yaban mersinini bir futbol stadyumun boyutuna şişirmemiz gerekiyor. | TED | ولتفهم أذهاننا مدى كبر النواة، نحن بحاجة إلى تضخيم العنيبة إلى حجم ملعب كرة قدم. |
Kendimizi elektron boyutuna küçültebildiğimizi ve bir fare tıklamasına yerleştirdiğimizi hayal edelim. | TED | دعونا نتصور أننا يمكن أن نتقلص إلى حجم الإلكترون ونحقن أنفسنا في نقرة الفأرة. |
Bir dalganın boyutuna, dalga boyu denir ve gelme sıklığına ise onun frekansı denir. | TED | حجم الموجة يسمّى طول الموجة، وعدد مرات قدومها يسمّى بالتردد. |
Ayrıca olfaktör epitelinin boyutuna bakarak bir hayvanın koku duyusunun ne kadar iyi olduğunu anlayabilirsiniz. | TED | كملاحظة جانبية يمكنك أن تعرف الكثير عن جودة حاسة شم حيوان ما بالنظر إلى حجم الظهارة الشمية الخاصة به. |
Veya maksimum vücut boyutuna ulaşana kadar geçen süreyle mi? | TED | أم تريد أن تقيسه بمقدار الفترة الزمنية التي استغرقتها الديناصورات لتصل لأكبر حجم لها؟ |
Bu, memelilerin maksimum vücut boyutuna ulaşmak ve bu bölgeleri ele geçirmek için geçirdiği süreden 10 kat uzun. | TED | وهذا أطول بعشر مرات من الوقت الذي استغرقته الثدييات لتصل لأكبر حجم لها وتقتحم كل تلك المقاطن الطبيعية |
Aşağı yukarı eşimin eli boyutunda olduğunu varsayarsak, Baş parmağının birkaç ölçüsünü aldım, ve kafatasının boyutuna oranladım. | TED | وإذا افترضنا أنها تعادل تقريبا حجم يد زوجتي, وهكذا أخذت قياسات لحجم أظافرها و قارنتها بحجم الجمجمة, |
Bu durumda, eğer Dünya'yı küp şeker boyutuna inene dek sıkıştıracak olsaydım, kara delik hâline gelirdi. Çünkü küp şekerin büyüklüğü, Dünya'nın Schwarzschild yarıçapı kadardır. | TED | لذلك، اذا ضغطت الكرة الأرضية الى حجم مكعب سكر ستصبح ثقباً أسوداً لأن حجم مكعب السكر هو شعاع شوارزشيلد |
Bugün böyle bir ansiklopediyi yapabilmenin pratikliği, içine konulan bilginin boyutuna bakılmaksızın, mümkün. | TED | اليوم، الجوانب العلمية لإنشاء مثل هذه الموسوعة، غض النظر عن حجم المعلومات الموضوعة فيها، هي في متناول اليد. |
Hep, bir makinenin, insanları... ve mobilyaları televizyon boyutuna indirdiğini düşünmüştü. | Open Subtitles | لقد كان دائما يأمل بوجود آله . اللتي تصغر الناس والاثاث اللى حجم التلفاز |
boyutuna ve hücre içeriğine bakılırsa bu muhtemelen bir kuş, kemirgen veya bir sürüngene ait. | Open Subtitles | انطلاقا من حجم وعظم الخلايا، أنها أرقام من الطيور، القوارض أو الزواحف. |
Kaya yığınları dağ boyutuna ulaştığında çekim gücü süreci hızlandırır. | Open Subtitles | عندما وصلت أكوام الصخور لحجم الجبل تسرّع الجاذبية هذه العملية |
Sadece boyutuna göre mavi, yeşil, sarı, turuncu, kırmızı renginde parlamaktadır. | TED | تشع باللون الأزرق والأخضرو الأصفر والبرتقالي والأحمر، تبعاً إلى حجمها فقط. |
Kesilen vücut parçaları boyutuna rağmen olması gereken ağırlıkta değildi. | Open Subtitles | .إنّ الأجزاء المقطوعة من أجساد العمالقة أخفّ بكثير مما يفترض بها أن تكون بالنظر لحجمها |