bozukluğum kalmamış. | Open Subtitles | أنا آسف. لا فكة |
- Afedersiniz! - Üzgünüm, hiç bozukluğum yok. | Open Subtitles | عفوآ أسف لاأملك فكة |
Kendim için bile bozukluğum yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي فكة لنفسي |
Ne yani, konversiyon bozukluğum olduğu için psikiyatra görünmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتظن لدي اضطراب تحويل؟ تريد أن أذهب لطبيب نفسي؟ |
Evet, narsistik kişilik bozukluğum var. | Open Subtitles | أجل. أنا أعاني من اضطراب الشخصية النرجسية. |
72 saat sonra, manik depresif ataklar geçirdiğim teşhisi kondu, üzerine de madde kullanım bozukluğum olduğu söylendi. | Open Subtitles | وبعد 72 ساعة شُخصت إصابتي بثنائية القطبين مع نوبات انفعالية، بالإضافة إلى اضطراب إدماني. |
Hiç bozukluğum yok, adamım. | Open Subtitles | ليس لدي أي فكة يا رجل |
- Bu da gerekebilir. - Hiç bozukluğum yok. | Open Subtitles | ليس لدى فكة |
- bozukluğum var. | Open Subtitles | -لدي فكة |
Travma sonrası stres bozukluğum yok. | Open Subtitles | ولا أعاني من اضطراب ما بعد الصدمة |
Post-postane travmatik stres bozukluğum var. | Open Subtitles | لدي اضطراب صدمة ما بعد مكتب البريد |
Sınırda kişilik bozukluğum var. | Open Subtitles | أنا فقط أعاني من اضطراب حاد في الشخصية |
- Bipolar bozukluğum olduğunu biliyorsun. - Evet. | Open Subtitles | أنت تعلم أن لديّ اضطراب ثنائي القطب - أجل - |
Yeni biten evliliğimden dolayı stres bozukluğum var. | Open Subtitles | أنا لا تزال لديها اضطراب ما بعد الصدمة من زواجي مجرد إنهاء، لذلك ... |
Kabus bozukluğum var, eğer sürekli başarısız olduğunuz veya başarısızlıkla damgalandığınız rüyalar görüyorsanız bu bozukluğunuz oluyor, benim bütün rüyalarımda insanlar beni yolda takip edip "Başarısızsın." diyorlar. | TED | لدي اضطراب الكوابيس، والذي وضع تحت تصنيف لو كنت تعاني من أحلام متكررة يتم ملاحقتك فيها أو يعلن بأنك فاشل-- وكل أحلامي تتضمن أشخاص يلاحقونني في الشارع يصرخون "أنت فاشل" |
Piercing'im ya da yeme bozukluğum yoktu. MySpace sayfamda 3000 arkadaşım da yoktu. | Open Subtitles | لم أحدث ثقباً في أذني ولا أعاني من اضطراب الأكل، وليس لديّ 3000 صديق على (ماي سبيس). |