Mutfak robotum bozulduğu için alet çantası almak zorunda kaldım. | Open Subtitles | اشتريت للتو صندوق معدات جديداً لأن خلاط الطعام خاصتي تعطل. |
Makina bozulduğu zaman her şey durur. | Open Subtitles | كل شيء يتوقف عندما تعطل الآلة تعرفين هذا |
Bilgisayarım bozulduğu için halk kütüphanesindeyim şu anda. | Open Subtitles | أنا في المكتبة العامة، لأنّ حاسوبي قد تعطل. |
Ayrıca, eğer rezervlere farkedilmeden girse bile su yüzeyi bozulduğu anda alarm çalacaktır. | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك، حتى إذا كان لديه خزان لا يمكن اكتشافه جرس الإنذار سيعمل في لحظه اضافته للماء |
Ayrıca, eğer rezervlere farkedilmeden girse bile su yüzeyi bozulduğu anda alarm çalacaktır. | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك، حتى إذا كان لديه خزان لا يمكن اكتشافه جرس الإنذار سيدق فى لحظه اضافته للماء |
Kavşaktaki kameranın bozulduğu dakika. | Open Subtitles | الساعة 4: 56 مساءاً , بنفس الوقت الذي تعطلت فيه كاميرا المراقبة |
Sonucun açıklanmasına iki gün kala soğutucu bozulduğu için Iwo Jima*sı sarı ırmağa dönüştüğünde oradaydım. | Open Subtitles | كنت معك قبل معرضالولايةبيومين.. عندما تعطل المبرد وتحولت لوحة (ايو جيما) إلى نهر أصفر |
Kimseyi korkutmak istemem ama Ölüm Vadisi'nde takım otobüsünün bozulduğu zamana dayanarak söylüyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أفزع أحداً لكن استنادا على الوقت الذي تعطلت فيه حافلة فريقي أسفل وادي الموت، |