Cesedi BPD topraklarına geri getirmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً ، علينا إجبارها على الطفو مرة أخرى إلى داخل منطقة قسم شرطة بوسطن |
BPD'nin yıllardır Lavintman'larda bir dairesi vardır. | Open Subtitles | شرطة " بوسطن " لديها شقة في " ليفتمان " لسنوات |
BPD'yi onu almaları için gönderdim. | Open Subtitles | طلبت من شرطة (بوسطن) أن تأتي به من هناك. |
Resmi kayıtlar BPD'nin oğlanın annesi tarafından aranıp kaçırılmanın rapor edildiğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول التقرير الرسمي أن قسم شرطة (بوسطن) قد تلقى اتصالاً من والدة الصبي تبلغ عن الخطف |
- BPD bu konuda seminer vermişti. | Open Subtitles | -قامت شرطة بوسطن بندوة علمية عن ذلك |
Evet ama BPD'nin kiraladığı şeyi kullanmak istemiyorum. | Open Subtitles | أجل، لكني لا أريد قيادة ما استأجره قسم شرطة (بوسطن) لنا |
İstediğin gibi yangından önceki BPD güvenlik görüntülerini çıkarttım. | Open Subtitles | سحبت لقطة مراقبة قسم شرطة (بوسطن) من قبل الحريق، كما طلبت |
Hayır, hayır, hayır, BPD'ye gitmem gerek. | Open Subtitles | لا، لا، لا، يجب أن اصل إلى قسم شرطة (بوسطن) |
Zaman değil. BPD'ye gitmem gerek. | Open Subtitles | ليست زمناً يجب أن اصل إلى قسم شرطة (بوسطن) |
"Düğün çanları çalar. Tetikçiler kaçar. BPD başarısız olur." | Open Subtitles | "قرعت أجراس مراسم الزفاف اختفى الرامي، وفشلت شرطة (بوسطن)" |
Isaac Weston, BPD çalışanın... vurulmasına yardım ettiğin için tutuklusun. | Open Subtitles | (إيزاك ويستون)، أنت رهن الاعتقال بسبب مشاركتك بواقعة إطلاق النار على موظف في شرطة (بوسطن) |
İntihar olduğunu sanıyordum. Hayır, BPD bütün intiharları araştırır. | Open Subtitles | لا، يتحقق قسم شرطة (بوسطن) من جميع حالات الانتحار. |