Çünkü Apple'ın Brüt kar marjı, neredeyse tüm Android cihazlarının perakende fiyatından daha fazla. | TED | لأن إجمالي هامش الربح لأبل يتجاوز سعر التجزئة لكل هاتف يعمل بنظام تشغيل أندرويد. |
Evet, Tommy, Brüt 1200-1300 Dolar kazanıyor. | Open Subtitles | هو يعمل حوالى 1,200, 1,300 مجموع إجمالي. |
Ve Kuala Lumpur valisi eğer bu müteahhid şehre bir şey geri veren bir şeyi takdim ederse onlara inşa edilebilir daha büyük bir Brüt inşaat alan sağlayacağını söylemiştir. | TED | وعمدة كوالالمبور قال إنه إذا كان هذا المطور العقاري سيعطي شيئا يضيف شيئا ما للمدينة، سيعطونهم المزيد من إجمالي المساحة الأرضية التي يمكن البناء عليها. |
CA:Hayır inan bana, bu Brüt. | TED | ك أ: لا , ثق بى هذا الرقم هو الإجمالي. |
Bu da Brüt gelirdir, net gelir değil. | Open Subtitles | من الدخل الإجمالي ، وليس الصافي |
Eğer haklı çıkarsak, ürün marjımız, şirketinizin 12 aylık Brüt karına 500 puanlık bir ekleme yapar. | Open Subtitles | إذا كنا محقين فإن هامش رحبنا سيزداد بـ 500 نقطة لهامش نمو شركتك خلل الأشهر الـ 12 القادمة |
Bu, size, ortalama yaşam süresiyle Brüt milli gelirin ilişkisini gösteriyor -- nasıl zengin ülkelerin ortalama değerlerde olduğunu. | TED | هذه الرسوم التوضيحية توضح النتائج تبعاً للعمر المتوقع مع نمو الناتج المحلي - وترون كيف أن الدول الغنية كمتوسط عادى |
Bu, motosiklet işletmesinden elde ettiği Brüt kazancın %17'si. | TED | هذا يمثل 17% من إجمالي أرباحها من عملها للدراجات النارية. |
Brüt ulusal üretim gelişti. | Open Subtitles | إجمالي الإنتاج القومي يتحسن بعض الشيء |
Brüt gelir kazancımız bok gibi. | Open Subtitles | مدخولنا من إجمالي الإيرادات ضئيل جداً |
Brüt gelirini 1. Peç'e yazdım. | Open Subtitles | سردت إجمالي دخولك في جدول المنديل واحد |
Hesaplamalarda, taşeronlara ve distribütörlere verilen net kâr düşüldükten sonraki rakam değil, Brüt kazanç dikkate alınacaktır. | Open Subtitles | إجمالي الأرباح ستتـّكون من كل أموال المستقلين الفرعيين... وليس فقط مبلغ الشبكة المؤجلة... لما بعد السداد للمرخص له أو الموزع |
Kendim için sadece önemsiz bir maaş istiyorum, bir de Brüt hasılattan pay, tüm karlardan %25 pay, günlük 300 dolar, şirket arabası ve ev. | Open Subtitles | وانا عن نفسى لا اطلب اكثر من اجر رمزى , بالإضافة إلى قطع من إجمالي الإيرادات ، مكافأة بنسبة 25 في المئة وفوق ساعات العمل . |
İşte Brüt eşittir. | Open Subtitles | ومن هنا يساوي الإجمالي. |
Tamamen Brüt. | Open Subtitles | فمن الإجمالي تماما. |
Bu bir miktar Brüt. | Open Subtitles | هو كيندا الإجمالي. |
Brüt, Brüt! Hadi ama! | Open Subtitles | غروس، الإجمالي! |
Fakat sağlık ve sosyal problemleri gösteren aynı indeksin kişi başına GSMH, Brüt milli gelirle olan ilişkisine bakarsanız, ortada hiçbir şey yok, bir korelasyon yok artık. | TED | وإذا نظرنا إلى ذات المعلومات تبعاً لنفس المؤشر فيما يخص الصحة والمشاكل الإجتماعية وعلاقتها مع " نصيب الفرد من الناتج القومي الإجمالي" أو علاقتها بإجمالى الناتج القومى ، فاننا لن نجد أي علاقة فيما بينها ، لا يوجد أي رابط . |
Sana arazinin gerçek ederinden gelecek Brüt karın yüzde 20sini teklif ediyoruz. | Open Subtitles | إننا عازمون على منحك %فائدة نمو بقدر 20 بناءً على قيمة الأرض النهائية |
"1971-1972 arası Sovyet Bloğunda tahmini Brüt iç üretimin istatistiksel sapması." | Open Subtitles | و التي عن الانحرافات الاحصائية عن نمو المنتج المحلي المقدر للكتلة السوفيتية 1971-1972 |