| Braeston'a gitmem lazım. Başladığım şeyi bitirmeliyim. | Open Subtitles | -عليّ الذهاب لـ(بريستون) وإنهاء شيء بدأته |
| Braeston'daki yerel polis Douglasları ve Elliotları iyi tanıyor. | Open Subtitles | الضابط في (بريستون) من السكان (المحليين، إنّه يعرف آل (دوغلاس |
| Asıl soru şu, dün akşam buradaysa neden Braeston'a gitmedi? | Open Subtitles | السؤال: إن كان هنا البارحة (لمَ لمْ يذهب لـ(بريستون |
| Tüm gece yoldaydım. Braeston'a hepinizi görmeye geliyordum. | Open Subtitles | لبثت أقود الليل كله كنت قادمًا لـ(بريستون) لرؤيتكم جميعًا |
| Braeston denilen bir yer. Adaların oralarda. - Tren bileti için para lazım. | Open Subtitles | مكان يدعى (برستون)، في الجزر أحتاج المال لشراء تذكرة القطار |
| Braeston'a gitmem lazım. Başladığım şeyi bitirmeliyim. | Open Subtitles | علي الذهاب لـ(بريستون) وإنهاء شيء بدأته |
| Braeston'a gitmem lazım. Başladığım şeyi bitirmeliyim. | Open Subtitles | علي الذهاب لـ(بريستون) لإنهاء شيء بدأته |
| - Braeston Çiftliği'ne mi? | Open Subtitles | مزرعة بريستون)؟ ) |
| - Braeston'a gitmem lazım. | Open Subtitles | -عليّ الذهاب لـ(برستون) |