| Breadstix'te yemeğe gideriz ve hallolur. | Open Subtitles | "سنتعشى في "بريدستيكس وسنعتبر أنفسنا متعادلين |
| Breadstix'in buraya servis yaptığını biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلم أن بريدستيكس لديهم توصيل طلبات ؟ |
| Breadstix'te akşam yemek yerken görülmüşsünüz. | Open Subtitles | لقد تم رصدك وانت تتعشى [معها في [بريدستيكس |
| Kötü günlerde acılarımı Breadstix'teki sınırsız baton saleyle gömerim. | Open Subtitles | عندما أمر بيوم سيء عادةً أخفف عن نفسي بأعواد لاتحصى من الخبز في بريدستيك |
| - Breadstix'de yemek yediğinize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك أكلت في مطعم أعواد الخبز. حسناً، أتمنى أني لم أفعل. |
| Beni tanımayan Breadstix müşterileri adım Kurt Hummel ve birinci Yalnız Kalpler Kulübü yemeğine hoş geldiniz. | Open Subtitles | لأولئك رعاة "بريدستكيس" الذي لايعلمونني أنا (كورت هوميل) ومرحباً بكم لأول (عشاء لـ(نادي القلوب الوحيدة |
| Breadstix'e gitmek istiyor muyum diye sordu, ben de kabul ettim. | Open Subtitles | سألتني إذا كنت أريد الذهاب إلى [بريدستيكس] وأنا قبلت عرضها |
| Breadstix, 8:00'de. - Üç kişilik masa. | Open Subtitles | ، بريدستيكس , الساعة الثامنة |
| Sen ve ben saat 20:00'de, Breadstix? | Open Subtitles | انت و أنا في الـ8: 00 , مطعم (بريدستيكس) ؟ |
| Siz yarın 19.00 civarında Breadstix'te olun. | Open Subtitles | اظهرا غداً ليلاً بمطعم (بريدستيكس) حول الساعة 7 |
| Lauren Zizes... benimle yarın akşam Breadstix'e gelir misin? | Open Subtitles | لورين زايسيس) هلا ذهبتِ إلى "بريدستيكس" معي غداً ؟ |
| Baloya yürüyerek gideriz ve paradan geriye kalanı da Breadstix'deki 8,99'a yiyebildiğin kadar makarna promosyonunda kullanırız. | Open Subtitles | و بأمكاننا أن نذهب الى الحفلة الراقصة و نستخدم ما يتبقى منها $لنتناول "كل ما تستطيع أن تأكله ب8.99" طبق الباستا المميز في مطعم "بريدستيكس". |
| Bu akşamki özel program Breadstix katkılarıyla gerçekleşmiştir. | Open Subtitles | عرض الليلة يقدم لكم برعاية " بريدستيكس |
| Karofsky'nin yeni okulundan birkaç çocuk Sevgililer Günü'nde Karofsky'yi Kurt'le Breadstix'te görmüş. | Open Subtitles | (طالبين من مدرسة (كرفاسكي الجديدة [رأوه في [بريدستيكس مع (كورت) في يوم الحب |
| Eğer geri gidersem, ablam Hıristiyan arkadaşlarıyla takılırken annem Noel yemeği için beni zorla Breadstix'e götürür. | Open Subtitles | إذا عدت، أمي سوف تجعلني إلى مطعم (بريدستيكس) للعشاء ليلة عيد الميلاد بينما أختي تتسكع مع أصدقائها المسحيين. |
| Sam'le bu akşam Breadstix'e gidip, İngiliz taklidi yapacağız. | Open Subtitles | أنا و(سام) ذاهبين إلى "بريدستيكس" الليلة لنتظاهر بكوننا بريطانيين. |
| Ve sonra ben dedim ki "Neden buna Breadstix'te bir akşam yemeğinde devam etmiyoruz?" Buraya 20 yıldır geliyoruz. | Open Subtitles | وقلت، "لم لا نكمل حديثنا" "على العشاء في مطعم (بريدستيكس)؟" لقد كنا نأتي إلى هنا لمدة عشرين سنة. |
| Ve kutlamak için de, babam Breadstix'te gülünç derecede büyük bir parti veriyor. | Open Subtitles | ولكي أحتفل به والدي سيقيم حفلة ضخمة [في [بريدستيك |
| Breadstix, film, Breadstix, film, Breadstix, üç tane film, her hafta sonu. | Open Subtitles | بريدستيك فلم بريدستيك فلم |
| - Tek yolu bu. - Hey. Breadstix'e gideceğiz. | Open Subtitles | [سنذهب إلى [بريدستيك |
| Ve teşekkür etmek için seni Breadstix'e götürmek istiyorum. | Open Subtitles | (ولشكرك, أردت أن آخذك إلى مطعم (بريدستكيس |