"brian'ın" - Translation from Turkish to Arabic

    • براين
        
    • أخبرتيني بأن برايات
        
    • كان برايان
        
    • بريان
        
    Brian'ın nasıl bir işe bulaştığı hakkında hiç bir fikri yoktu. Open Subtitles براين لم يكن لديه أيّ فكرة ما كان يدخل نفسه فيه
    Sanırım Brian'ın kardeşi güvenli evdeymiş ve biri bıçak yarasıyla onun evine gelmiş. Open Subtitles اعتقد ان شقيقة براين كانت في المنزل الامن و ظهر شخص ما مطعون
    Brian'ın nerede olduğuyla ilgili bir şey bilseniz bize söylerdiniz herhalde değil mi? Open Subtitles أفترض انك ان علمت اي شئ عن الأماكن التي يتواجد فيها براين فستخبريننا
    Brian'ın şu depodaki olay yüzünden kovulduğunu söylemiştin. Open Subtitles أخبرتيني بأن برايات تعرض للطرد بسبب موضوع المستودع
    Evet, ve Brian'ın yazdığı Olmasını dile, İste ve Uygula'yı biliyor musun? Open Subtitles نعم و أنت تعلم كيف كان برايان يكتب. تمناها أردها أفعلها.
    Onlar teslim edildiğinde de, Brian'ın mükemmel bir mazereti olacaktı. Open Subtitles في الوقت الذي يتم فيه استلامها بريان عنده عذر مقنع
    Brian'ın dediği şuydu; bilim, bize kendimizi görebileceğimiz müteakip farklı bakış açıları oluşturdu. O, işte bu yüzden çok değerli. TED وكان براين يحاول ان يقول ان العلم قد اظهر لنا زوايا رؤية جديدة جعلتنا نعيد النظر بأنفسنا مرة اخرى وهذا امرٌ مهم جدا
    Bakın, Brian'ın tek istediği bize gösterdiği saygıyı görmekti. Open Subtitles انظروا .. كل ما أراده براين منا هو نفس الاحترام الذي يكنه لنا
    Zamanda geri gidecek ve Brian'ın köpeğinize yaptığını engelleyeceğim. Open Subtitles سوف أعود بالزمن وأمنع براين من فعلها مع كلبتك مجدداً
    Brian'ın, doğunca yavrularını görme hakkı var. Open Subtitles براين لديه كل الحق في رؤية صغاره لدى ولادتهم
    Yeterince duydum. Brian'ın başarılı bir baba olacağına inanıyorum. Open Subtitles لقد سمعتُ ما يكفي أنا أؤمن أن براين أباً ناجحاً
    Bu yüzden Brian'ın kısırlaştırılması şartıyla velayeti almasını onaylıyorum. Open Subtitles ولذلك أمنح براين حق الرعاية بشرط أن يصبح عقيماً أولاً
    Evet, bu Brian'ın bana Christoph Colomb'u öğretişinden bile daha iyi olacak. Open Subtitles ذلك سيكون أكثر إثارة من براين عندما علمني عن كريستوفر كولومبس
    Stewie'nin telekinezi yeteneği, Brian'ın süper hızı var. Open Subtitles التحريك الذهني لـ ستيوي و السرعة الفائقة لــ براين
    Eğer bunu soruyorsanız, Brian'ın onun için tehlikeli olacağını sanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد براين سَيَكُونُ خطرَ إليها، إذا ذلك ما أنت تَسْألُ.
    Brian'ın atılmasına yol açan ihlalleri Finn bildirmiş. Open Subtitles وقد أخفى فين كود الإنتهاكات التي تؤدي لطرد براين هل تمت مواجهتهما بهذا؟
    Bilirsin,bence Brian'ın yatağının altında,sigara kutusunun içinde biraz ilham vardır. Open Subtitles أعتقد أن براين لديه بعض الإلهام في صندوق السجائر تحت سريره
    Selam anne. Brian'ın ve benim öğleden sonra mağazaya gitmemiz harika olmaz mı? Open Subtitles هل سيكون على ما يرام إذا ذهبت أنا و براين إلى المجمع ظهر اليوم؟
    Brian'ın son talebi... -... Norman Exley isminde birisi içindi. Open Subtitles آخر هدية طلبها براين من المؤسسة كانت لرجل اسمه نورمان إكسلي
    Brian'ın şu depodaki olay yüzünden kovulduğunu söylemiştin. Open Subtitles أخبرتيني بأن برايات تعرض للطرد بسبب موضوع المستودع
    Örneğin, Brian'ın siyasetle oldukça ilgili olduğunu öğrendim. Open Subtitles للمثال كان برايان مهتم بالسياسة.
    Laura ve Brian'ın ailelerine iyi olduğumuzu söyler misin? Open Subtitles هل بإمكانكما الاتصال بأهل لورا و بريان و إخبارهم أنهما بخير؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more