Ve eğitmeni, Jacoba Brink, o da dünya çapında bir patenci. | Open Subtitles | ومدربتها جاكوبا برينك .. إنها أحد بطلات العالم |
Bir seçim yapma zamanı, Adelle ve Bay Brink. | Open Subtitles | هذا هو الوقت لكي تختارا يا إديـل , سيد برينك |
Bayan Brink'i izlemiştim. | Open Subtitles | لقد سبق ورأيت الآنسة برينك تتزحلق |
Kimin elinden çıktığını biliyorum. Topher Brink. İcatlarından biriyle hep karşılaşmak istemişimdir. | Open Subtitles | أعرف من فعلها إنه (توفر برينك) تمنيت دوماً أن أقابل هذا العالم |
İkiniz de gemide bir yer hak ettiniz. Zaten onu da Bay Brink inşa etti sayılır. | Open Subtitles | لقد كسبتما مكاناً في سفينه نوح *تشبيه مجازي* في الحقيقة لقد بنى السيد برانك تلك السفينه أصلاً |
Dedektif Brink başka neler söyledi? | Open Subtitles | مالذي قاله المحقق(برين) أيضاً؟ |
Garrett Brink bir davayla meşgul McIlroy ise daha fazla kan testine bakmalı ve sana da biri lazım. | Open Subtitles | إن (غاريت برينك) مرتبط بتلك الدعوى القضائية سيخضع (ماكلروي) للمزيد من اختبارات الدم وأنتِ بحاجة لبديل على وجه السرعة |
- Buna Bayan Brink karar verir. | Open Subtitles | هذا عائد للآنسة برينك لتقرره |
Brink nerede? | Open Subtitles | ماذا فعلت لـ برينك |
Hayal ettiğiniz gibi mi, Bay Brink? | Open Subtitles | هل هو مثلما تخيلت سيد برينك ؟ |
Beni siz tasarladınız Bay Brink. Sanırım bu sizin espri anlayışınız. | Open Subtitles | أنت من صممتنى سيد (برينك) اعتقد أن هذه هى فأكارك عن المزاح |
Ben Ballard. Topher Brink'le görüşebilir miyim? | Open Subtitles | أنا (بيلارد) ، دعنى اتحدث إلى (توفر برينك) |
Yoksa yine karışık bir olayla mı karşı karşıyayız, Bay Brink? | Open Subtitles | هل نحن في صدد نشاط آخر غير اعتيادي, سيد (برينك)؟ |
Topher Brink bir dâhi ama gerçekten de bu kadar akıllı olduğunun farkına varmamışım. | Open Subtitles | توفر برينك) عبقري) ولكن لم أدرك بأنّه في الحقيقة ذكي |
Ama Topher Brink sen on dakikada hallettin. | Open Subtitles | (لكنك (توفر برينك قمت بتصليحه بعشرة دقائق |
Köpeğin teki beni becermeye kalktı, Brink'in burnunu kanattım. | Open Subtitles | هذا الكلب حاول مضاجعتي ثم جعلت (برينك) ينزف. |
Evet, konuştuk. Brink ile olanları anlattım ya. | Open Subtitles | بل فعلنا، عندما أخبرتكِ عمّا فعله (برينك). |
İki memur arkadaşımız olan Garrett Brink ile Jerry McElroy'dan ekipteki önemli rolleri üstlenmelerini ve sorumluluk almalarını istedim. | Open Subtitles | لقد طلبت من نوابي (غاريت برينك)، و (جيري مكيلروي)، أن يقوموا بتحديد أدوار أفراد فريق العمل. |
İlk örnek, Spector'ın Brink'le yaptığı görüşmedeki ses kaydı olarak biliniyor. | Open Subtitles | المثال الأول هو جزء من التسجيل الخاص (بـ (بول سبيكتور (من مقابلته مع المحقق (برينك |
Bu DCI Brink bence sen kim olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | هذا كبير مُفتشي المبـاحث (برانك)، والذي أعتقد أنك تعرفه. |
Ben Dedektif Brink. - Oh, günaydın. | Open Subtitles | سيدة (تريغر) المحقق (برين) |