"bristow'un" - Translation from Turkish to Arabic

• بريستو

Sydney Bristow'un test sonuçlarına bakıyorum da hiç hata yapmamış. Bir kere bile sınırı aşmamış.
عندما نظرت الى نتائج اختبار سيدنى بريستو, انها لم تتعثر مره واحده.

Bristow'un gelişini bekliyoruz. Gördüğünüz anda onun güvenliğini sağlayın.
فى انتظار بريستو.عند مشاهدتها, سوف أخذها الى بر الأمان.

Sydney Bristow'un test sonuçlarına bakıyorum da hiç hata yapmamış.
عندما نظرت الى نتائج اختبار سيدنى بريستو, انها لم تتعثر مره واحده.

Bayan Bristow'un sizden bir şey sakladığını mı düşünüyorsunuz? Merkezi Haber Alma Teşkilatı'ndan bir şey sakladığını mı?
هل تعتقد أن السيده بريستو تخفى شيئ عنك,عن المخابرات المركزيه ؟

Ajan Bristow'un annesinin bağlılığından emin olunamıyor.
الولاء الحقيقي وكيل بريستو أمّ بقايا مجهولة.

Beynini dağıtmak ya da araba boyanı mahvetmek gibi bir niyetim yok ama Sydney Bristow'un yerini söylemezsen ikisini de yaparım.
ليس لدى رغبه فى تفجير رأسك ولكنى سأفعل,الا اذا أخبرتنى أين سيدنى بريستو

Bristow'un görevlendirildiği özel bir CIA Operasyonu hakkında ayrıntıları öğrenmem gerekiyordu.
وقد بدأت أحصل على المعلومات بعدة طرق تفاصيل عمليات المخابرات المركزيه التى كان يتولاها بريستو

Beni, Sydney Bristow'un annesinin KGB ajanı olduğunu ve babam dahil, pek çok kişiyi öldürdüğünü öğrendiğimiz için görmek istediniz.
تعلمين أننا عرفنا أن والدة سيدنى بريستو كانت عميل ال كى جى بى الذى قتل والدى,بين الاخرين.

Ajan Bristow'un uydu telsizi kullanarak beni kurtarmaya çalıştığını hatırladım.
تذكّرت وكيل بريستو يحاول إنقاذ حياتي إستعمال راديو ساتكوم.

Saha ajanı olmadığımı biliyorum. Ama SD-6 bu işe karışmayacak. Ajan Bristow'un desteğe ihtiyacı olacak.
أنا اعرف أنى ليس عميل ميدانى,ولكن العميله بريستو تحتاج الى الدعم

Ajan Bristow'un annesinin bağlılığı şimdilik bilinmiyor.
الولاء الحقيقي وكيل بريستو أمّ بقايا مجهولة.

Ajan Bristow'un federal gözaltından kaçışına yardım ettiğinizi biliyorum.
أعرف كلّ شيء عن إشتراكك في كسر الوكيل بريستو خارج الرعاية الإتحادية.

Jack Bristow'un kullandığı silahlardan birinin namlusunda beyin parçası bulunmuş.
مسألة دماغ وجدت في إحدى جاك، مسدّسات خدمة بريستو.

Bristow'un bu silahı alıp birini öldürüp ört bas ettiği gün karının öldürüldüğü gündü.
بريستو النهارية خرجت هذا السلاح وغطّيه كان اليوم زوجتك قتل.

Bay Bristow'un yetki verdiği tek değişiklik bu değil.
ذلك ليس التعديل الوحيد ذلك السّيد بريستو خوّل.

Bristow'un telefonunu bekleyemeyiz.
نحن لا نستطيع إنتظار بريستو الهاتف.

Ajan Bristow'un şüpheliyle gitmesine izin verin
دع إجازة بريستو مع المشتبه به.