"broşu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدبوس
        
    • دبوس
        
    • الدبّوس
        
    • البروش
        
    • بروش
        
    Cinayetten iki saat önce bu broşu giydiğini kabul etti. Open Subtitles أنت للتو اعترفت أنك ارتديت الدبوس قبل ساعتين من الجريمة،
    Annen hep bu broşu istemiştir. Open Subtitles تعلمين, أن أمك لطالما حلمت بالحصول على هذا الدبوس
    Ve sonradan anladım ki, Birileri benim kartımı broşu çalmak için kullanmış. Open Subtitles وبعد ذلك أكتشف أن هناك شخص ما إستعمله لسرقة الدبوس
    Bence bu kralın broşu çünkü üzerinde hayat ağacı var. Open Subtitles أعتقد بأنه دبوس يعود لملك لأن شجرة الحياة مرسومة عليه
    Bayraklı kravatı mı, bayraklı broşu mu yoksa ikisini de mi takayım? Open Subtitles هل البس ربطة العلم دبوس العلم ام كلاهما؟
    O broşu çalan adam o, bendim. Open Subtitles لم أنتهي .. الرجل الذي سرق ذلك الدبّوس كان شخصيتي القديمة
    Bakıyorum gene aynı broşu takmışsın ama şu yakıcı takım nerede? Open Subtitles لازلتِ ترتدين ذلك البروش لكن أين بدلة القوة؟
    Lawrence'ın broşu ortaya çıkarmasını sağlayacağım Open Subtitles أجعل لورانس يجلب الدبوس للخارج من الخفاء
    Eğer broşu sakladığı yerden çıkartmayı başarabilirsek, Open Subtitles إن أمكنني أن أجعله يحضر الدبوس للخارج وليس في الخفاء
    Ama Bay Berk nasıl olur da kilitli yerden broşu alıp da Will'in çadırına koyabildi? Open Subtitles لكن كيف أخرج مستر بيرك الدبوس من الصندوق المقفل و وضعه داخل خيمة ويل ؟
    Ya broşu kutuya hiç koymadıysa? Open Subtitles ماذا اذا هو لم يضع الدبوس مطلقا داخل الصندوق ؟
    broşu alıp cebine koymuş olmalı. Open Subtitles هو ضروري أخرج الدبوس المأخوذ و ضعه في جيبه
    - Buradan biz devam ederiz. - Şu broşu geri vereyim. Open Subtitles سناخذه من هنا - من الافضل ان اعيد إليك هذا الدبوس
    Daha az önce Kraliyet broşu'nu taktım. Open Subtitles أنتظروا , ماذا ؟ لكنني حصلت للتو على الدبوس الملكي
    Yemin ederim, ölürsen, sırf seni gıcık etmek için o broşu takmam. Open Subtitles أقسم بالله إذا مت فأنا لن أرتدي ذلك الدبوس لإزعاجك فحسب
    Tabi bu arada Lawrence broşu saklar, Open Subtitles في هذه الأثناء، يتخلص لورانس من الدبوس
    Büyük babamın Viking broşu. Onu sala koymuştuk. Open Subtitles دبوس الفايكنج الخاص بجدي وضعناه في القارب
    Katniss'in altın alaycı kuş broşu var. Open Subtitles كاتنيس لديها .. دبوس طائر الموكنجي
    - Babamın broşu. - Hayır. Bir taklidi. Open Subtitles دبوس ابي لا، نسخة مطابقه
    broşu aldığını söylediğin dükkana. Open Subtitles المتجر الذي قلتِ أنكِ اشتريتِ منه ذلك الدبّوس
    Anneniz Madam Rice'a ait bir broşu takıyor. Open Subtitles ان والدتك ترتدى البروش الخاص بالسيدة رايس
    Bu broşu gördünüz mü? Bu broş benim. Open Subtitles "هل ترى هذا الـ "بروش "كان لدى هذا الـ"بروش

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more