Sevgili David, 30 Broad Street, New York adresinde bulunan Larrabee... ..lndustries şirketinin küçük ortağısın. | Open Subtitles | عزيزي ديفيد، أنت شريك أصغر في مصانع لارابي الواقعة في 30 برود ستريت، نيوروك |
Broad and Locust Halk Merkezinde işçi. | Open Subtitles | اخصائية اجتماعية فى برود لوكست للاتصالات |
Şimdi Broad caddesindeki müzik dükkanında. | Open Subtitles | حاليا هى تعمل فى متجر إسطوانات فى شارع برود |
Hapishaneyi su bastığı gün birlikte Broad Sokağı Köprüsü'ndeydik. | Open Subtitles | كنا مع بعضنا على جسر برود ستريت طوال اليوم بعد أن فاض السجن |
Ve Broad Sound onun sesini ve hikayesini duyduğunda şu senin çaldığın müzik ve sözler yeni kariyerini bitirdi. | Open Subtitles | و عندما استمعت شركة التسجيلات الى صوتها و قصتها و أنك قمتي بسرقة موسيقاها و كلماتها حياتك المهنية الجديدة قد انتهت |
Patent savaşından bahsetmiyorum bile. Yani bir şey bulsanız bile, Broad Enstitüsü ve Berkeley Üniversitesi inanılmaz bir patent savaşı içinde. | TED | ناهيك عن معركة براءة الإختراع الدائرة حوله، وعليه حتى وإن اخترعت شيئاً ما. فإن معهد برود وجامعة كاليفورنيا في بركلي يخوضان معركة براءات اختراع مدهشة. |
Sara Elaston... Broad and Locust Halk Merkezinde işçi. | Open Subtitles | "ساره إلستون", موظفة خدمات اجتماعية في مركز "برود أند لوكست" الاجتماعي |
Tamam, yarın sabah arabanda bir sorun çıkacak ve okula 7 numaralı Broad sokağı otobüsüyle gidip Earhart Bulvarındaki durakta ineceksin. | Open Subtitles | حسناً ، غداً صباحاً ستكونُ هُناك مُشكلة بسيارتك... . خُذ الحافلة رقم 7 من شارع برود للذهابِ للمدرسة... |
7 numaralı Broad Sokağı otobüsüne bin. | Open Subtitles | إذاً خُذ الحافلة رقم 7 من شارع برود للذهابِ للمدرسة... |
10 dakika sonra benimle Broad Caddesi metro durağında buluş. | Open Subtitles | قابلني في شارع (برود) بمحطة مترو الأنفاق بعد 10 دقائق. |
Broad Street'de bir altgeçit var. | Open Subtitles | هناك.. هناك طريقة سفلي بأسفل شارع "برود" |
Broad caddesindeki o havalı ofislerinden biri onun. | Open Subtitles | " لديه واحد من أكبر المكاتب في شارع " برود |
Sonunda bir gün, 28 Ağustos 1854'te, küçük bir çocuk, ismini bilmediğimiz beş aylık bir kız bebeği, sadece bebek Lewis olarak bildiğimiz, bir şekilde koleraya yakalandı. 40 Broad Sokağına kolera ile geldi. | TED | وبعد ذلك في أحد الأيام, 28 أغسطس لعام 1854, طفلة صغيرة, في شهرها الخامس نجهل ما هو إسمها, نتعرف عليها فقط بالطفلة لويس, والتي بطريقة أو بأخرى أصيبت بمرض الكوليرا. وقد توجهت بمرضها هذا إلى شارع 40 برود ستريت. |
Broad Caddesi'ndeki pastaneye git. Biraz simit al. Tamam mı? | Open Subtitles | اذهب إلى المخبز في شارع (برود) واحضر بعض الكعك. |
Şuan Broad Sokaktan geçiyor.. | Open Subtitles | عبر شارع برود الان |
Bugün merkezdeki Broad Caddesi'nin 31 numarasını boşalttım. | Open Subtitles | اليوم حصلت على "المبنى 31 في شارع "برود |
- Bugün erken saatlerde Broad Caddesindeki bir restorandan kayboldu. | Open Subtitles | فُقدت مسبقاً هذا اليوم. في مطعم بشارع (برود). |
Joey'i görmek istiyorsanız, bu öğleden sonra saat üçte Broad ve 26. Sokak'ın köşesinde olun. | Open Subtitles | إذا أردتِ رؤية (جوي)، احضري إلى تقاطع شارعي (برود) و26 الثالثة عصرًا |
Polislerin,düzinelercemaymun ile silahlı çatışma halinde olduğu Broad Street Köprüsü'nde şuan trafik sıkışmış durumda. | Open Subtitles | يتراكم المرور عند جسر (برود استريت) حيث يبدو أن الشرطة تقاتل العشرات من القرود في تبادل مستمر لإطلاق النيران |
Tuvalet suyunu bitirdik. Broad Gölü 8 km. batıda. | Open Subtitles | استهلكنا كلّ مياه المرحاض، نهر (برود) يبعد 5 أميال غربًا. |
Bu yüzden Broad Sound Kayıt benimle anlaşma imzaladı. | Open Subtitles | و لهذا السبب وقعت أنا مع شركة التسجيلات |