"buğdayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • القمح
        
    • تطأ حبوب الذره
        
    Evet, hayat bu. buğdayı hasat ederiz ve hasat ederken, onu öldürürüz. TED نحن اذا نحصد القمح وعندما نحصده .. فنحن نقتله
    Hamuru hazırlamak için önce buğdayı hasat ediyorum. TED لذلك فإنني أحصد القمح ، وذلك من أجل تحضير العجين.
    Bana "bal şafağı" yerine "yaz buğdayı" rengi göndermişler. Open Subtitles لقد أرسلوا لي لون القمح الصيفي بدلاً من لون الفجر العسلي
    buğdayı sapından ayırıp küçük parçayı yere düşürmeyi biliyorum Open Subtitles أعرف كيفية فصل القمح من قشرته و ترك الأشياء الصغيرة تسقط
    Ne tahılları öğüten, Mısır'ın tuğlaları için saman yapan öküzlere ağızlık takmalısın, ne de buğdayı sapından ayırmak için rüzgarda sürekli buğday savuran ağzına kadar dolu Nil teknelerinden durmamacasına sahile buğday taşıyan kölelerin emeklerini karşılıksız bırakmalısın. Open Subtitles ظلت الثيران تطأ حبوب الذره تصنع القش لحاملى الأحجار فى مصر لا تستثنى الأذرع التى تغربل الحبوب فى الرياح
    Erkekleri oğlanlardan ayıracak bir şey, buğdayı samandan mesonları pi-mesonlardan, kuarkları şarlatanlardan. Open Subtitles شيئاً ليفصل الرجال عن الصغار ،ليفصل القمح عن التبن عناصر الميزون عن عناصر الباميزون .والكواركات عن الدجالون
    -Mallarınla bizim 8 çuval buğdayı takas edeceğiz. Open Subtitles سنعطيك ثمانية أكياس من القمح مقابل ثلاثة أكياس من الصبغة النّيليّة
    Bu buğdayı kendim yetiştirdim birlikte temizlediğimiz küçük arsanın üstünde. Hatırladın mı? Open Subtitles تعلم، لقد زرعت هذا القمح بنفسي في قطعة الأرض تلك التي نظفناها سوياً
    Şimdi buğdayı nasıl yiyecek? Open Subtitles كيف سيتناول القمح المجفف الآن..
    Şu anda, ben sadece Karthian ovalarının lorduyum, ama bu tüm buğdayı kontrol ettiğim anlamına geliyor! Open Subtitles "حاليا, أنا فقط ملك "سهول كارثيا لكن ذلك يعني أنني أتحكم في كل القمح
    Nişastanın hamurunu yıkadığımızda, aslında buğdayı damıtıyoruz sudan yoksun, nişastadan yoksun ve geriye kalan şey saf glüten oluyor. Open Subtitles إن قمنا بغسل العجين من كل النشاء التي تحتويه بأمكاننا أستخلاص القمح , بالأضافة إلى الماء , بالأضافة إلى النشاء و الذي سيتبقى هو الغلوتين الصافي
    buğdayı ve buğdayı neyin öldüreceğini biliyor. Open Subtitles هو يعرف عن القمح وما يمكن ان يقتله
    buğdayı satmak için yetiştiriyorum, oyun oynamak için değil! Open Subtitles "انا ازرع القمح للبيع, ليس للعب.
    Tohum ekemezler, buğdayı hasat edemezler. Open Subtitles لن يبذروا لن يحصدوا القمح
    Bugün buğdayı kepeğinden ayıracağız. Open Subtitles اليوم سنفصل القمح عن القش
    Cheyenne'den yolculuk buğdayı kabuğundan ayırdı. Open Subtitles وغربل القمح من الطواحين
    Güven bana, buğdayı bilirim. Open Subtitles صدقوني، أنّي أعرف القمح.
    Bugün buğdayı sattım. Open Subtitles "بعت القمح اليوم.
    Ne tahılları öğüten, Mısır'ın tuğlaları için saman yapan öküzlere ağızlık takmalısın ne de buğdayı sapından ayırmak için rüzgarda sürekli buğday savuran ağzına kadar dolu Nil teknelerinden durmamacasına sahile buğday taşıyan kölelerin emeklerini karşılıksız bırakmalısın. Open Subtitles ظلت الثيران تطأ حبوب الذره تصنع القش لحاملى الأحجار فى مصر لا تستثنى الأذرع التى تغربل الحبوب فى الرياح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more