"bu çantayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه الحقيبة
        
    • تلك الحقيبة
        
    • هذا الكيس
        
    • هذه الحقيبه
        
    • بهذه الحقيبة
        
    • هذة الحقيبة
        
    • هذه المحفظة
        
    Ne yaparsan, Bu çantayı gözünün önünden ayırma. Open Subtitles مهما كان ما تفعله, لا تبعد هذه الحقيبة عن نظرك
    Bu çantayı uçakta yanıma almak istiyorum. Open Subtitles أريد حمل هذه الحقيبة معى فى الطائرة من فضلك
    Bu çantayı Tarlabaşı'nda Kısmet Tamirhanesi'ne getir. Open Subtitles أحضر هذه الحقيبة إلى غاراج قسمت في حي طرلباش
    Bir dakika. Bu çantayı tutmam için bana vermediniz mi? Open Subtitles لحظة واحدة ألم تعطينى تلك الحقيبة لأحملها ؟
    Biz orayı bastığımızda Bu çantayı alıp kaçmaya başladı. Open Subtitles عندما هاجمنا زاويته ، حمل هذا الكيس وهرب
    Bu çantayı masanın üzerinde buldum. İçinde hiç para yoktu. Open Subtitles لقد وجدت هذه الحقيبه على المكتب و لا يوجد أى أثر لأى نقود
    Bu odada Bu çantayı bir daha görmekten ötürü rahatsız olan bazı kişiler var. Open Subtitles هناك أشخاص في هذه القاعة كانوا يتمنون عدم رؤية هذه الحقيبة ثانية.
    Bu arada, ben Bu çantayı ona getirmiştim. Open Subtitles بالمناسبة , لقد أحضرت هذه الحقيبة من أجله
    Bak, biri Bu çantayı getirmem ve bir paket almam için bana para verdi. Open Subtitles أنظر,أحدهم دفع لي لترك هذه الحقيبة هنا وأخذ الطرد
    Bu çantayı 500 dolar karşılığında o kasada tutmuş. Open Subtitles كانت تستخدمها كخزانة لتخزين هذه الحقيبة بالإضافة إلى 500 دولار نقداً.
    Ama Bu çantayı ne bu ana ne de herhangi bir şeye değişmem. Open Subtitles و لكنني لم أكن لأستغني عن هذه الحقيبة في هذه اللحظة أبداً مقابل أي شيئ
    Bu çantayı alıp doğruca eve gitmen gerek. Open Subtitles ستأخذ هذه الحقيبة وتقود السيارة مباشرةً للمنزل
    Hamile olduğunu öğrendiği gün Bu çantayı hazırlamaya başlamıştı. Open Subtitles اليوم الذي علمت بأنها حامل بدأت تحزم هذه الحقيبة
    Bana Bu çantayı sat ve yeni hayatına başla. Open Subtitles بعني هذه الحقيبة وستتمكن من بدء حياة جديدة
    Bu çantayı alıp patlama bölgesine kendi ayaklarınla gitmek. Open Subtitles خذ هذه الحقيبة و أذهب إلى موقع الإنفجار.
    İlk önce Marsellus'a Bu çantayı götüreceğim. Open Subtitles اول شيء .. سأسلم هذه الحقيبة لمارسيلاس
    Bu çantayı bırakıp eskisini kendi çantamı almak için geldim. Open Subtitles ألم ينجح الأمر معكِ بالخارج؟ رجعتُ لأعيد تلك الحقيبة وآخذ القديمة
    Lütfen Bu çantayı yumuşak bataklık rulosuyla doldur. Open Subtitles إملأ تلك الحقيبة رجاءً بورق المراحيض الناعم
    Evet ya da çok kızgın biri. Bu çantayı içeri koymalıyım. Open Subtitles اريد فقط ان اعيد هذا الكيس الى الداخل ..ارجوك..
    Bu çantayı sat bunu aldığımdan beri kötü şans yakamı bırakmadı Open Subtitles قومي ببيع هذه الحقيبه منذ ان حصلت عليها ، لقد كان حظا سيئا
    Bana lütfen Bu çantayı neden kanlı bir şekilde evsiz bir adamın alışveriş arabasında bulduğumuzu anlatır mısınız? Open Subtitles أريدكِ أن تخبريني كيف انتهى .. الأمر بهذه الحقيبة عليها دماء في عربة رجل متشرّد ..
    Bay Doyle Bu çantayı çaldığımı mı düşündü? Open Subtitles هل يعتقد السيد "دويل" أننى سرقت هذة الحقيبة ؟
    Göreve ilk geldiğinde yaptıkları ilk şey Bu çantayı sana vermek oldu öyle mi? Open Subtitles جميعها موضح في هذه المحفظة الجلدية التي أعطوك إياها أول ما اصبحت مأموراً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more