Kahretsin. Bu çocuktan yumruk yemekten bıktım. | Open Subtitles | اللعنه لقد سئمت من التعرض للضرب من هذا الولد |
Sana Bu çocuktan bahsedeyim. | Open Subtitles | دعوني أخبركم عن هذا الولد |
Anne Bu çocuktan hoşlanıyorum. Bu seni mutsuz ediyorsa üzgünüm. | Open Subtitles | امي ، يعجبني هذا الفتى وانا آسفه لجعلكِ حزينه |
Bu çocuktan bu kadar çok hoşlanmana sebep olan ne? | Open Subtitles | لذا ... ما الذي تحبينه كثيراً حول هذا الفتى ؟ |
Gün geçtikçe Bu çocuktan daha da etkileniyorum. | Open Subtitles | أنا أكثر وأكثر أعجب مع هذا الصبي. |
Eğer Bu çocuktan gerçekten hoşlanıyorsan neden benimle bu kadar ilgilisin? | Open Subtitles | إذا كنتِ معجبة جداً بهذا الشاب لماذا توليني إهتماماً كبيراً؟ |
Warrenların biz söylemeden önce Bu çocuktan haberleri varsa gerçekten iyi rol yapıyorlar. | Open Subtitles | إذا كانت العائلة تعلم بشأن تلك الطفلة قبل أن نُعلمهم بالأمر فهُم ممثلون جيدون للغاية |
Bu çocuktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره هذا الولد. |
- Biliyordum. Bu çocuktan hoşlandım. | Open Subtitles | - عَرفتُ بأنّني حَببتُ هذا الولد. |
Bu çocuktan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحب هذا الولد |
Bana: "Bu çocuktan hayır gelmez" demiştin | Open Subtitles | أنتقلت: هذا الولد غير جيد |
Dojo bile Bu çocuktan daha mantıklı. | Open Subtitles | دوجو حساس اكثر من هذا الولد |
Bu çocuktan da biz sorumluyuz. | Open Subtitles | و هذا الولد من مسؤوليتنا. |
Tanıştığınıza çok memnun oldum. Belki Bu çocuktan biraz görgü öğrenirsin. | Open Subtitles | أنا سعيدة للغاية أنكم تقابلتم ربما تتعلم بعض الاخلاق من هذا الفتى |
Bu çocuktan burama kadar geldi. | Open Subtitles | أتعلمون أمراً؟ لقد طفح الكيل مع هذا الفتى |
Ama Bu çocuktan daha iyi birisiyle birlikte olabilirsin. | Open Subtitles | ولكن أنت أفضل من نوعية هذا الفتى |
İlklerin hayranı değilim ama gerçekten Bu çocuktan hoşlanmaya başlıyorum. | Open Subtitles | لكنني حقّاً بدأتُ أحبّ هذا الفتى |
Bu makaleyi okuduğumda, Justin Bu çocuktan büyüktü. | Open Subtitles | أتذكر هذه المقالة و في نفس الوقت كان (جاستين ) بعمر هذا الصبي |
Yani Bu çocuktan başka, Adam'dan başka kimse ne olduğunu araştırmıyor mu? | Open Subtitles | بالإضافة إلى هذا الصبي (آدم). ؟ يبدوا أنه لم يلاحظ أي شخص ذلك |
Yani, eğer Bu çocuktan hoşlanırsan, harika. | Open Subtitles | إذا أُعجبتِ بهذا الشاب فهذا رائع |
Bence kendine sorman lazım Bradshaw, eğer Bu çocuktan bu kadar çok hoşlanıyorsan, neden bana bu kadar çok dikkat ediyorsun? | Open Subtitles | أعتقد أن عليكِ أن تسألي نفسكِ (برادشو) إذا كنتي معجبة جداً بهذا الشاب لماذا توليني إهتماماً كثيراً؟ |
Warrenların biz söylemeden önce Bu çocuktan haberleri varsa gerçekten iyi rol yapıyorlar. | Open Subtitles | إذا كانت العائلة تعلم بشأن تلك الطفلة قبل أن نُعلمهم بالأمر فهُم ممثلون جيدون للغاية |