Bu çok daha sıradan bir şey. Sevişmek isteyen bir milyarder. | Open Subtitles | هذا أكثر دنيوية ملياردير يريد التعرف على نساء |
Günün sonuna kadar bunu doldurabilir miyim diye bakacaktım ama Bu çok daha ilginç oldu. | Open Subtitles | كنتُ سأرى ما إذا كان بمقدوري الشطب عليهم كلهم قبل نهاية اليوم الدراسي. لكن هذا أكثر تشويقًا. |
Olamaz, Bu çok daha ilgi çekiciydi. | TED | ولكن لا، كان هذا أكثر تشويقًا. |
İtiraf etmeliyim ki, uçmak güzeldi ama Bu çok daha keyifli. | Open Subtitles | يجب أن أعترف الطيران جيد ولكن هذه قيادة بأناقة |
Bu çok daha etkili. İnsülinini arttırıyor. | Open Subtitles | هذه أكثر فعالية إنها تزيد من هرمون "الإنسولين" لديك |
Bu çok daha önemli, tatlım. | Open Subtitles | حسناً ، هذا أكثر أهمية يا عزيزتى |
Yani bu, çok daha, yani şey... çok acayip karmaşık bir şey olabilir? | Open Subtitles | يمكن أن يكون هذا أكثر تعقيداً.. |
Ben DJ'im. Bu çok daha önemli. | Open Subtitles | أنا منسق الأغاني هذا أكثر أهمية |
Bu çok daha ilginç bir şey. | Open Subtitles | -حسنًا، هذا لأنه ليس كذلك، هذا أكثر تشويق بكثير |
Şaka mı yapıyorsun, Bu çok daha heyecanlı. | Open Subtitles | لا, هل تمزح معي؟ هذا أكثر إثارة. |
Kaybederse Bu çok daha önemli olacak. | Open Subtitles | إن خسر، فسيكون هذا أكثر أهمية حتى |
Bu çok daha özel. | Open Subtitles | هذا أكثر حصرياً. |
Bir kaç kız arkadaş çağırıp, limuzin ile şehirde bir gece de yaşayabilirdik, ama Bu çok daha özel. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه كان يجب أن أقوم بدعوة مجموعة من الفتيات... والخروج في سيارة ليموزين ليلاً للمدينة... ، لكن هذا أكثر خصوصية بكثير |
Bu çok daha uygun. | Open Subtitles | هذا أكثر ملائمة |
Onlar için bu, çok daha büyük önem taşıyor. | Open Subtitles | بالنسبه لهم ,هذا أكثر أهميه. |
Bu çok daha etkili. | Open Subtitles | هذا أكثر فعّالية. |
İtiraf etmeliyim ki, uçmak güzeldi ama Bu çok daha keyifli. | Open Subtitles | يجب أن أعترف الطيران جيد ولكن هذه قيادة بأناقة |
Hayır. Bu çok daha sinir bozucu. | Open Subtitles | كلا، هذه أكثر استفزازاً. |
Bu çok daha şiddetli! | Open Subtitles | هذه أكثر عنفاً |