Bu çok güzel. Belki sana çayın ve başarısızlığın sırlarını öğretir. | Open Subtitles | هذا جميل جداً, ربما يستطيع تعليمك طرقه في الشاي و الفشل |
Bu çok güzel Goldie. Tıpkı sana söz verdiğim gibi ama daha iyisi. | Open Subtitles | هذا جميل غولدي ، كما وعدت بالضبط ، بل أكثر |
Bu çok güzel, Mark. Bu, söylediğin her şeyi doğruluyor. | Open Subtitles | هذا رائع يا مارك هذا يؤكد كل ما كنت تقوله |
Benim hatam. Bu çok güzel. Ne dediğimi anladın mı? | Open Subtitles | . غلطتي , هذا رائع انتي تعلمين بما اقوله صحيح؟ |
Oh, Bu çok güzel. inanamıyorum. Pekala, sıradaki. | Open Subtitles | .إنه جميل .لا يمكنني تصديق هذا، حسناً، الفقرة التالية |
- Aynı zamanda anne adayıyım da diyebilirsin. - Bu çok güzel. | Open Subtitles | ويمكنك أن تقول "تنتظر مولود" بدلاً من حامل - هذا لطيف - |
Bu çok güzel, ama ödünç alırken bile kendimi rahatsız hissediyorum. | Open Subtitles | انه جميل ولكنى اشعر بالاحراج رغم استعارتى له |
Bu çok güzel Norbit. Gerçekten harika. Kendin mi yazdın onları? | Open Subtitles | هذا جميل نوربت , جميل هل كتبت هذا بنفسك ؟ |
Tatlım Bu çok güzel. Teşekkürler canım. | Open Subtitles | اوه ياعزيزتي هذا جميل جداً شكراً لكِ ياحبيبتي |
Bu çok güzel ama ben Spice Girl değilim ayrıca asla ama asla tanınmamış değildim. | Open Subtitles | حسنٌ، هذا جميل جداً لكنني لست بالفتاة المُتبلة وأنا لم أكن يوماً، في الضلمة أبداً |
Bu çok güzel. İşte bu yüzden kaçmak istemiyorum. | Open Subtitles | هذا جميل جداً لهذا لا أريد العجله بالزواج |
Bu çok güzel... Aynı zamanda çok tehlikeli. | Open Subtitles | هذا جميل جدًّا، إلّا أنّه بغاية الخطورة. |
Bu çok güzel ama bence onu Bilmiş'in alması lazım. | Open Subtitles | هذا رائع ، ولكنن أظن أن مفكّر أكثر جدارة بها |
Ben genelde bu hipersonik sesi gösteriyorum ve insanlar "Bu çok güzel, ama ne işe yarar ki?" | TED | عادة ما أظهر هذا الصوت فائق السرعة فسيتساءل الناس حقا هذا رائع ولكن لأي شيء هو صالح؟ |
Bu çok güzel anne, ama ne yapabilirim ki? | Open Subtitles | اوه هذا رائع امي لكن , ماذا يمكنني ان افعل ؟ |
Ve sonunda, sokağın karşısına geçtik ve yaptığımız şeye baktık, ardından, "Bu çok güzel." | TED | وفي نهاية اليوم، وقفنا عبر الطريق ونظرنا إلى ما قمنا بإنجازه، وقلت، " إنه جميل حقاً،" |
Bambu takımı. Bu çok güzel ve çok da dramatik. | Open Subtitles | أثاث الخيزران إنه جميل و دراماتيكي جدا |
Bu çok güzel. Ben de sizinle bir ara görüşmek isterim. | Open Subtitles | هذا لطيف جدا وانا ارغب بلقائك ايضا في وقت ما |
Bu çok güzel.. Kim olduğunu bilmediğinde hayat zordur. | Open Subtitles | انه جميل الحياة صعبة عندما لا تعرف من انت |
Bebekler için bir ev! Bu çok güzel. | Open Subtitles | بيت للعرائس ان ذلك جميل |
Bu çok güzel, kendimi... kanım kaynıyor... | Open Subtitles | انها جميلة جدا، وأنا أشعر بذلك... أشعر العصائر بلادي هي فقط... |
Bu çok güzel olurdu. | Open Subtitles | سيكون هذا رائعاً |
- Bu çok güzel, değil mi? | Open Subtitles | ذلك لطيف جدا. هناك أنف، أوغسط. |
O zengin. Şimdi para ile ilgili olayı anladım. Bu çok güzel! | Open Subtitles | الآن أفهم الفكرة الكاملة بشأن المال، إنّها جميلة! |
Oh, Bu çok güzel, çok etkileyici. | Open Subtitles | أوه، ذلك جيدُ جداً، عميق جداً. |
Bu çok güzel bir düğün, ve kızın, o çok güzel. | Open Subtitles | ياله من حفل زفاف جميل وابنتك انها جميله |
Bu çok güzel. | Open Subtitles | أوه، هذا هو لطيف جدا. |
- Bu çok güzel. | Open Subtitles | - أوه، ذلك لطيفُ جداً. |
Bu çok güzel. Onunla bir oyun tarihi ayarlayabilir miyim? | Open Subtitles | ذلك رائعاً للغاية ، هل بإستطاعي بأن يكون لدي موعداً للعب معه ؟ |