Haydi ama. Bu çok saçma. Hey, haydi nalbur dükkanına gidelim. | Open Subtitles | . هذا جنون . مهلاً , دعينا نذهب إلى مخزن المعدات |
Bu çok saçma. Şimdi yargılanan ben oldum. | Open Subtitles | هذا سخف الان انا القاضى والمحاكم فى نفس الوقت |
Shmall, artık kimse evlere yumurta atmıyor. Bu çok saçma. | Open Subtitles | شماال لن يقذف أحدا بيتا بالبيض مرة اخري هذا هراء |
Bu çok saçma. Sadece basit bir mide ekşimesi. Mahkemenin ilk günü her zaman olur bu. | Open Subtitles | هذا أمر سخيف ، حرقة عصبية فقط دائما ما تحدث لى فى اليوم الأول للمحاكمة |
Ağlama duvarını duymuştum ama Bu çok saçma bir şey! | Open Subtitles | لقد سمعتُ قبلاً بالحائط الباكي ولكن هذا أمر مثير للسخرية! |
Bu çok saçma. Sadece işitme cihazı taktığını bildiğim birisini nasıl bulabilirim ki? | Open Subtitles | هذه سخافة, كيف اجد شخص كل ما اعرفه عنه انه يرتدي سماعات مساعدة |
Sen de yatakta durup, ölümü bekleme Bu çok saçma | Open Subtitles | لا يمكنك الجلوس في السرير في انتظار الموت. ذلك سخيف. |
Haydi ama yapmayın, Bu çok saçma. Sınıfa dönmek zorundayım. | Open Subtitles | بالله عليك، هذا مثير للسخرية يجب أن أعود إلى الفصل |
Bu çok saçma. Aklın başında mı? Keçileri kaçırdı herhalde. | Open Subtitles | هذا جنون لقد فقدت صوابك لقد فقد صوابه كليا |
Bu çok saçma. | Open Subtitles | هذا جنون عندما أعود للمنزل ، تذهبين لغرفتك |
Bu çok saçma. 20 yıldır dava takip ediyorum ama bu aile gibisi olmadı. | Open Subtitles | هذا جنون. أعني 20 سنة من المقاضاة وهذه العائلة تدفع الثمن |
Bu çok saçma. Tanrı rolü oynamaktan başka bir şey yapmıyorsunuz ki. Buna sekiz kollu papağanınız da katılacaktır diye düşünüyorum. | Open Subtitles | هذا سخف ، هذا ما تفعلانه بالضبط وأعتقد أن ببغاءكم الأخطبوطي سيوافق |
Bu çok saçma! Gezegendeki herkesi tanıyor musun? | Open Subtitles | هذا سخف.هل تقابلت مع كل شخص على كل الأرض |
Siz piçler beni burada tutamazsınız, dostum. Bu çok saçma. | Open Subtitles | أنتم أيها الملاعين لا يمكنكم إبقائى هنا هذا هراء لعين |
Şimdi bu yaptığın her şeyi daha kötü bir hale getiriyor. Bu çok saçma. | Open Subtitles | الذي تفعلينه الآن يزيد الطين بلّة هذا هراء |
Bu çok saçma. Selam. Gerçekten açıklamam... | Open Subtitles | هذا أمر سخيف أنا حقا أريد أن أوضح في الحقيقة, لاأريد |
Dört köşe oldum deyimini duydum ama Bu çok saçma. | Open Subtitles | يعني أنا سمعت من وجبة مربع ولكن هذا أمر مثير للسخرية. |
Bu çok saçma! O benim dostum, üstünü arayamam. | Open Subtitles | هذه سخافة ، انه صديقي لا اريد ان اقوم بتفتيشه |
Ama Bu çok saçma. Ben o otobüsün yolcusuydum. Onlara beklemelerini söyledim. | Open Subtitles | لكن ذلك سخيف فقد كنت على تلك الحافلة وأخبرتهم بانتظارى |
Buffy, Bu çok saçma! Hiç biri senden ya da benden zeki değiller. | Open Subtitles | بافي، هذا مثير للسخرية لا يوجد أحد أكثر ذكاءً منكِ ومني |
Bunu arabada hiç yapmadık. Zaten Bu çok saçma, bizim evimiz var. | Open Subtitles | نحن لم نفعلها أبداً في السيارة كان هذا غباء |
Bu çok saçma, Said gibi adamlar yaşamak için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | هذا غير منطقي, شخص مثل سعيد لديهِ كُل شيئ للعيش من أجله |
Bu çok saçma. Buraya geldiğimizden beri senin tehlikeli bir şey yaptığını hiç görmedim. | Open Subtitles | هذا مضحك لم أراك تفعل شيء خطر منذ أتينا هنا |
Bu çok saçma! Pi sayısını hiç kullanmadım. | Open Subtitles | هذا مضحكُ أنا لم أستعمل النسبة الثابتةَ |
Ne? Bu çok saçma. | Open Subtitles | ذلك مضحكُ. |
Bu çok saçma. Julien'in babasıyla hiç tanışmadım bile. | Open Subtitles | حسنا، هذا امر سخيف لم ألتق حتى بـ والد جوليان |
Bu çok saçma. Bahçeye gelmediğimi söyledim size. | Open Subtitles | هذا غير معقول أخبرتك أنى لم أتى الى هذه الأنحاء |