"bu ülkede" - Translation from Turkish to Arabic

    • في هذا البلد
        
    • هذه البلد
        
    • في هذه البلدة
        
    • بهذا البلد
        
    • في هذه البلاد
        
    • بهذه البلاد
        
    • فى هذه البلاد
        
    • في هذه الدولة
        
    • في هذه البلادِ
        
    • تلك البلاد
        
    • بهذه البلدة
        
    • بهذه الدولة
        
    • في البلاد
        
    • فى هذه المدينة
        
    • في هذه المقاطعة
        
    Bu, sadece bu ülkede 4 milyar saatin boşa gitmesi demek. TED ان هذه ال4 مليارات ساعة التي تهدر في هذا البلد فحسب
    Örneğin bu ülkede hapsedilme oranı, hapishane nüfusu 1980'den beri dörde katladı. TED مثالاً، معدل الحبس، فعدد سكان السجون في هذا البلد تربع منذ ١٩٨٠
    bu ülkede bu kadar çok şiddet olmasının sebebi sizsiniz Open Subtitles و غلطتكم ان لدينا الكثير من العنف في هذه البلد
    bu ülkede gerçek adalet olsaydı, şu anda darağacında sallanıyor olurdu. Open Subtitles إذا كانت هناك عدالة في هذه البلدة كان سيكون مشنوقا الأن
    bu ülkede göçmenlere neler yapıldığını neden Bay Faron'a anlatmıyoruz? Open Subtitles لم لا نشرح لسيد فارون ما يفعلونه بالمهاجرين بهذا البلد ؟
    Buna göre bu ülkede mafyanın beş binden az üyesi var. Open Subtitles و أن نسبة المافيا في هذه البلاد أقل من 5000 عضو
    Havayolu yıllardır bu ülkede sivil havacılığı geliştirdi. Open Subtitles شركة متقدمة لانها تعتمد على الطيران التجارى بهذه البلاد
    bu ülkede, Bay Bentley savaşta zafer kazandıran kişi en üstte tutulur. Open Subtitles فى هذه البلاد يا مستر بينتلى الرجل الذى يسبب النصر فى المعركة يُكافَىء اكثر من اى رجل آخر.
    Eğer kalp krizine kadar beklersek, bu ülkede her yıl 1.1 milyon insanı kalp hastalığına kurban etmemiz gerekir. TED لو إنتظرنا حتى تحدث النوبة القلبية، لضحينا بـ 1.1 مليون شخص كل عام في هذا البلد بسبب مرض القلب.
    1940'dan beri bu ülkede adam akıllı bir animasyon filmi yapılmadı. Open Subtitles لم يُصنع فيلم كرتوني لائق في هذا البلد منذ قرابة الـ1940.
    bu ülkede saldırıya maruz kalabilecek kaç tane nükleer güç santrali bulunuyor? Open Subtitles كم من المفاعلات النووية في هذا البلد يمكنها أن تكون عرضة لهذا؟
    bu ülkede her gün ortalama 125 kişi araba kazalarında ölüyor. Open Subtitles حوالي 125 شخصا يموتون بحوادث مرورية كلّ يوم في هذا البلد.
    Başkan Obama bu ülkede ırkçılıkla ilgili bir münazara sözü verdi. Open Subtitles إن الرئيس أوباما قد وعد بمناقشة القضايا العرقية في هذا البلد
    bu ülkede ordu satın almak o kadar ucuz ki... Open Subtitles مذهل كم أنّه من البخس شراء جيش في هذه البلد.
    Ama bu ülkede annelik yapabilecek güce sahip olduğuma emin değilim. TED ولا أعرفُ إن كان لديّ ما يلزمُ لتحمّل الأمومة في هذه البلد.
    Bu manyaklara yardım etmek isteyen nüfuzlu insanlar var bu ülkede. Open Subtitles هناك اشخاص اقويـّاء في هذه البلدة يريدون مساعدة هؤلاء الأنذال المجانين
    bu ülkede göçmenlere neler yapıldığını Bay Faron'a anlatalım mı? Open Subtitles لم لا نشرح لسيد فارون ما يفعلونه بالمهاجرين بهذا البلد ؟
    Ama biz bu ülkede 50 yıldır hidrolik kırma yapıyoruz. Open Subtitles لكن,نحن نستخرج الغاز في هذه البلاد لأكثر من 50 سنة
    Her şekilde, şu anda bu ülkede ne yapıyorsa ona bir son verir! Open Subtitles فى الحالتين سيوقف ما يفعله بهذه البلاد فوراً
    bu ülkede, Kral iradesinden daha yüksek bir otorite olduğunu söylemek vatana ihanet demektir. Open Subtitles هناك قانون فى هذه البلاد يقول بأنها خيانة للأقرار بأى سلطة أعلى من أرادة الملك.
    bu ülkede her gün, bir ton yiyeceği çöpe atıyoruz. Open Subtitles نحن نرمي الأطنان من الطعام في هذه الدولة كل يوم
    Çok şükür ki bu ülkede hala yasal prosedürlere sahibiz. Open Subtitles أشْكرُ الله أنناما زِلنا لدينا إجراءات قانونية في هذه البلادِ.
    Politikamız, bu ülkede demokratik bir seçim olmasını sağlamak. Open Subtitles سياستنا، أن نرى تلك البلاد لها حكومة منتخبة بحريه
    Tütün bu ülkede inşa edildi, buna rağmen... bu kendini beğenmiş hippilerin... bize yukardan bakacak cesaretleri var. Open Subtitles زراعة التبغ نهض بهذه البلدة ومع ذلك فإن ذلك الحقير لديه الجرأة ليحاول إخراجُنا من أرضنا
    Polis bile olsan makul bir şüphe olmadan kafana göre kişisel bilgilere ulaşırsan vatandaşlar diken üstünde oturarak bu ülkede nasıl yaşayabilir? Open Subtitles إذا حاولت معرفة معلومات الناس لشكك بهم بعذر أنّك ضابط شرطة فكيف سيعيش الناس بهذه الدولة براحة؟
    Bu, ülkede her yüzme havuzunda tam olarak 6.23 dışkı görüldüğü anlamına gelmemektedir. TED هذا لايعني أن كل حمامات السباحة في البلاد تحتوي علي 6.23 حادثة براز بالضبط.
    bu ülkede kimse bana iş vermedi. Open Subtitles لا احد فى هذه المدينة اراد ان يعطينى عملا
    bu ülkede herkes bir fırsat peşinde. Open Subtitles هذه اعظم مقاطعة في العالم كل شخص يحضى بفرصة في هذه المقاطعة هذه اعظم مقاطعة في العالم كل شخص يحضى بفرصة في هذه المقاطعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more