Farklı olduğunu sanmıştım ama sen de Bu şehirdeki diğer kızlar gibisin. | Open Subtitles | كنت أظنك مختلفـة عن لكنك مثل أي فتاة أخرة في هذه المدينة |
Bu şehirdeki insanlar iş konuşmaya ve kokteyl sosisi yemeğe bayılıyorlar. | Open Subtitles | الاشخاص في هذه المدينة يحبون التحدث عن العمل مع تناول المشروبات. |
Bu şehirdeki kuruluların çıkar çatışmları, demokrasiyi tüketip kalbinden vurmuştur. | Open Subtitles | الشركات النافذة في هذه المدينة امتصت وشوهت الديمقراطية من اساسها |
Bu şehirdeki eski kurtların arasındaki en sıkı bağ bu oluyor. | Open Subtitles | هذا أقرب شيء لدينا إلى شبكة الفتى الكبير في هذه البلدة |
Bu şehirdeki tüm tanıdıkları ne kadar zavallı olduğumu gördü. | Open Subtitles | كل شخص تعرفه في هذه البلدة اكتشفوا كم أنا فاشل. |
Ailem, çocuklarım... annem Bu şehirdeki herhangi bir mahallede... başları dik bir şekilde yürüyebilir. | Open Subtitles | عائلتي و أولادي والدتي يمكنها أن ترفع رأسها عاليا في أي حي بهذه المدينة عندما تمشي بهذه المنطقة |
Şimdi Bu şehirdeki her aç kişi benim sloganı bilir: | Open Subtitles | الآن ليس هناك روح من الجوع في هذه المدينة لا أعرف بلدي شعار: |
Bu şehirdeki organize suç derken kimi kastettiğimi anladınız. | Open Subtitles | وتعرفون المعنون بالجريمة المنظمة في هذه المدينة |
Bu şehirdeki herkes çirkin olduğunu düşünüyor.Ama hiçbiri değil. | Open Subtitles | الجميع في هذه المدينة يظنون بانهم قبيحون و ليس أحد منهم كذلك |
Bana Bu şehirdeki en iyi boşanma avukatını bulsan iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن تحصل لي علي أفضل محامي طلاق في هذه المدينة |
Kendini beğenmişlik çamuruna saplanmadığın zaman Bu şehirdeki en ender şey sende var. | Open Subtitles | بينما تتمرمغ في يأس نرجسي أنت أندر شيء موجود في هذه المدينة |
Bu şehirdeki yayınlarda farklı kanallar da var. | Open Subtitles | شبكات التلفزيون لديها قنوات مختلفة في هذه المدينة |
Bu şehirdeki cinayetlerin çoğu çetelerle alakalı. | Open Subtitles | ؟ اسمعي.معظم قضايا القتل في هذه المدينة هي بسبب العصابات |
Bu özel gününüzde huysuzluk ediyor olmak istemem ama ne zamandan beri Bu şehirdeki bir savcı günlük gazeteye haber vermeden sanığı ortaya çıkarır oldu? | Open Subtitles | لا أقصد إزعاجَك في يومك المميّز هذا منذ متى يعقد المدعي العام في هذه المدينة مؤتمراً صحفيا ولا يدعو صحيفة يوميّة ؟ |
Çünkü Bu şehirdeki insanlar için kendimi parçalamama rağmen kazanamıyorum. | Open Subtitles | لأني أجهدت نفسي وبذلك الكثير أجل الناس في هذه المدينة ، ولكن لا أستطيع إستمالتهم |
Biraz kendini zorlasan Bu şehirdeki herkes arasında bir bağlantı kuracağına bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن أنّك لو نظرت بكدّ كافٍ، فإنّك ستجد إرتباطاً بين الجميع في هذه المدينة. |
Ne yazık ki Bu şehirdeki her otel burayı kullanıyor. | Open Subtitles | تقريباً كل فندق في هذه المدينة يستعمل هذا المكان. |
Eğer o parayı... karıma vermezseniz... Bu şehirdeki herkesin sizin dolandırıcı olduğunuzu öğrenmesini sağlayacağım. | Open Subtitles | إذا لم تدفع لزوجتي ذلك المال سأعمل على أن يعرف جميع من في هذه البلدة أنك كاذب محتال |
Bu şehirdeki herkes el ele tutuşup "We are the World." şarkısını söylüyor. | Open Subtitles | كل شخص في هذه البلدة يمسك بيد الآخر ويغني بسعادة |
Bu şehirdeki hiçkimse kanunu kendi eline alamaz mı? | Open Subtitles | ألا يستطيع أحد في هذه البلدة أن يطبّق القانون بنفسه؟ |
Bu şehirdeki herkes kendini beğenmiş ve aptal değil. | Open Subtitles | أتعلم، ليس الجميع بهذه المدينة ابله وأنانيّ. |
- Birisi kilide sakız sokmuş. - Bu şehirdeki bir kaç vahşi. | Open Subtitles | شخص ما حشر علكة بداخلها حفنه من الهمج في هذه المدينه |