"bu şehri" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه البلدة
        
    • تلك المدينة
        
    • هذه المدينه
        
    • بهذه المدينة
        
    • لهذه المدينة
        
    • جعل هذه المدينة
        
    • هذه البلدةِ
        
    • في هذه المدينة
        
    • المدينة من
        
    • هذه المدينةِ
        
    • هذه المدينة عن بكرة
        
    • بنيت هذه المدينة
        
    • تحب هذه المدينة
        
    • تلك البلدة يا رجل
        
    Şimdi evine git. Bu şehri kurtaramazsın! Bu insanlara hiçbir şey borçlu değilsin! Open Subtitles لا يجب عليك إنقاذ هذه البلدة إنك لا تدين بأي شيء لهؤلاء الناس
    Kendimi iyi hissettmediğim bazı zamanlar olsa da... genelde, Bu şehri seviyorum." Open Subtitles هناك بعض الاوقات التي اشعر فيها بالحزن ولكن بشكل عام انا احب هذه البلدة
    Bu şehri ellerinden alacağız ve size bunu yapanlara acı çektireceğiz. Open Subtitles سوف نأخذ تلك المدينة ونرى كل من فعل بك هذا يعاني
    Bu şehri ellerinden alacağız ve size bunu yapanlara acı çektireceğiz. Open Subtitles سوف نأخذ تلك المدينة ونرى كل من فعل بك هذا يعاني
    Eğer bu kadar sorun varsa, neden Bu şehri terkedip yeni bir iş bulmuyorsunuz? Open Subtitles إذا كنت في هذا القدر من المشاكل,لماذا لا تترك هذه المدينه و تبحث عن وظيفة أخرى؟
    Bükücüler uzun zamandır Bu şehri yönetiyor ve bükücü olmayanlara alt sınıf vatandaş muamelesi yapıyor. Open Subtitles لفترة طويلة نخبة المتحكمين بهذه المدينة أجبروا الغير متحكمين على العيش كمواطنين من الدرجة الدنيا
    Yeminle başım yeni bağlanmasaydı Bu şehri delip geçerdim! Open Subtitles أقسم، لو لم أكن محجوزة مؤخراً، لتسربت لهذه المدينة عبر فتحة.
    Bu şehri kastetmedim, eyaletten gitmeni kastediyorum. Open Subtitles أنا لا أعني هذه البلدة فقط وإنما الولاية بأكملها
    Sen ve Eleanor'un aptalca hareketlerle Bu şehri böldün. Open Subtitles مزّقت هذه البلدة إلى قصاصات بتهورك،أنت وسيارتك ألينور
    Eleanor'la birlikte Bu şehri alt üst ettin. Open Subtitles مزّقت هذه البلدة إلى قصاصات بتهورك،أنت وسيارتك ألينور
    Ama bağlantı kurulana kadar Bu şehri elimizde tutacağımızdan eminim. Open Subtitles و لكني متأكد أننا سنحافظ على تلك المدينة حتى تصل قواتنا إلينا
    Şey, baba, Bu şehri daha iyi bir yer yapmaya çalıştık. Open Subtitles حاولت أن تجعل من تلك المدينة مكاناًأفضليا أبي،ومهماحدث..
    Askeriyenin bir kısmı, ...bir sivilin, bir kadının, Bu şehri yönetmesinden hoşlanmazlar. Open Subtitles بعض العسكريين لا يحب القيادة المدنية, وايضا امراة, هى المسئولة عن تلك المدينة.
    Bu şehri seviyorum. Open Subtitles أحب هذه المدينه أعتدت أنا وأبي المجيئ الى هنا عندما كنت صغيرة
    - Bu şehri terk edelim. - Voilet, öylece çekip gidemem. Open Subtitles لنخرج من هذه المدينه فايلوت, أنا لا أستطيع المغادرة ببساطة
    Benim meşhur büyükbabam kurdu Bu şehri, ...ve bu da nesilden nesile aktarılır, bunu biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلم ان جدي الاكبر هو من بني هذه المدينه وانتقل هذا من جيل الي جيل الي متي من يعلم ؟
    Akıllıyım, televizyona uygunum ve Bu şehri ve banliyölerini umursuyorum. Open Subtitles أنا ذكية، جذابة لمشاهدي التلفاز، وأهتم كثيرا بهذه المدينة و ضواحيها.
    Bu şehri sıkıntılı kalplerden arındırmak için geri dönmüştüm. Open Subtitles لقد عدتُ لهذه المدينة لأطهّر القلوب المضطربة
    Beraberce, Bu şehri saygın halkımız için güvenli hale getirebiliriz. Open Subtitles معاً، نستطيع جعل هذه المدينة آمنة للناس المحترمين
    Ve başka hiçbir şey yok Bu şehri ateşe verebilecek. Open Subtitles و لا يوجد شيء آخر "يُمْكِنُ أَنْ يُشعلَ النار في هذه البلدةِ"
    Buradan, Bu şehri uyuşturucu bataklığına döndürmeye çalışan kişilere söylüyorum. Open Subtitles دعوني أقول لأولئك المُستمرّين في تجارة المخدّرات في هذه المدينة
    Ve diyorum ki, şu yıldönümü festivaliyle birlikte Bu şehri dümdüz etmeliyiz. Open Subtitles وانا أقول، ببداية هذا المهرجان السنوي سندير هذه المدينة من تحت الارض
    Bu şehri sevme nedenimin o insanlar olduğunu. Open Subtitles أعتقد بأنّهم السببَ أَحبُّ هذه المدينةِ.
    Onlar Bu şehri yakıp yıkmadan önce onlara suçluların başını getir. Open Subtitles آتني رأس الجُناة قبلما يحرقون هذه المدينة عن بكرة أبيها.
    Yanılıyordun. İlk seferinde de Bu şehri küllerinden doğdurduğum vakit elimde olan şeye sahibim. Open Subtitles لديّ نفس الذي ملكته حين بنيت هذه المدينة من الرماد أوّل مرّة
    Bu şehri sen de benim kadar seviyorsun. Open Subtitles انت تحب هذه المدينة بذات القدر الذي احبها انا
    - Uygun olabilir. Bu şehri bilirim. Open Subtitles اللعنة, أنا أعرف تلك البلدة يا رجل , أنا الذى أدير أمرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more