"bu şiddet" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا العنف
        
    • العنف هذه
        
    • ذلك العنف
        
    Siyahilere karşı bu şiddet, vahşet yüzyıllardır devam ediyor. TED هذا العنف وهذه الوحشية تجاه الرجال السود قد استمرت على مدى قرون من الزمان.
    bu şiddet, bu vahşet gerçekten bizim milli ruhumuzun bir parçası. TED هذا العنف وهذه الوحشية هي حقًا شيء يمثل جزء من عقليتنا الوطنية.
    İğrenç. Bütün bu şiddet, çılgınlık. Open Subtitles انه امر مزرى ، كل هذا العنف كل هذا الجنون
    bu şiddet sarmalını kırmak zorundayız ve bu noktaya bir an evvel çocuklarımızla birlikte ulaşmalıyız. Onlara değer vermeliyiz, küçük görmemeliyiz. TED علينا أن نكسر دائرة العنف هذه و نعمل على ذلك مبكرًا مع أطفالنا أو أطفالنا الصغار، والتنويه بهم وعدم امتهان كرامتهم.
    bu şiddet kültürü gençleri alıyor, düşman ortamına koyuyor ve ıslah memurları olagelen her şeye oldukça fazla müsaade ediyorlar. TED ثقافة العنف هذه تزج بهولاء الشباب وتضعهم في بيئة عدائية، ويسمح ضباط السجون بحدوث أي شيء وكل شيء.
    Cesur olun halkım. Yaşanan bu şiddet istisnai bir hadiseydi. Open Subtitles اطمئنوا يا شعبي، ذلك العنف كان حالة فردية
    - bu şiddet ve kaosta çılgınca görünüyor. Open Subtitles أعني مع كل ذلك العنف والفوضى يبدو ذلك جنون إنه بسبب ...
    Bütün bu şiddet, çılgınlık. Open Subtitles انه امر مزرى ، كل هذا العنف كل هذا الجنون
    Buradan uzaklaşabiliriz. Bütün bu şiddet çok iğrenç. Open Subtitles يمكننا مغادرة هذا المكان؛ هذا العنف مقرف جداً
    Gördüğüm bu şiddet sanırım bu şampiyonun eseri. Open Subtitles هذا العنف الذي شهدناه، أعتقد أنه من صنع هذا البطل.
    İnanıyorum ki insanlık tarihinin yayını merhamet ve eşitlik yönünde bükebiliriz ve şuna gerçekten inanıyorum, tutku ile inanıyorum, bu şiddet insanlığın bir parçası olmak zorunda değil. TED اؤمن بأننا يمكن ان نغير تاريخ البشرية نحو التعاطف و المساواة و ايضا اؤمن و اؤمن بشغف بان هذا العنف لا يجب ان يكون جزأ من حالة الانسان
    bu şiddet eylemlerini engellemenin en kolay yolu 4400'ü, tehlikeden uzak bir yere koymaktır onlar ve bizim için güvenli bir yere. Open Subtitles أسهل طريقة لإيقاف هذا العنف هى وضع الـ "4400" شخص بمكان بعيد عن طريق الأذى مكان آمن لهم ولنا
    bu şiddet karşısında acı,depresyon ve yenilmişlik duygusuna kapılıp gitmektense Mairead Betty ile bir araya geliyor-- biri sıkı bir Protestan,diğeri de sıkı bir Katolik ve sokaklarda gösteri yapmaya başlıyorlar "şiddete hayır" TED بدلاً من الإنغماس فى الحزن ، الإحباط ، الهزيمة أمام وجه هذا العنف ، مايريد أخذت بيد بيتى -- بروتستانتية مخلصة وكاثوليكية مؤمنة وفية -- ولازموا مسيرة فى الشوارع قائلين ، " لا مزيد من العنف "
    bu şiddet, Bassam'a verilen desteğe zarar veriyor. Open Subtitles أحداث العنف هذه تؤثرًا (سلبا على تأييد (بسام
    Tüm bu şiddet ve huzursuzluk... işler için iyi değil. Open Subtitles كلّ ذلك العنف والأضطرابات... سيئة للعمل.
    Bütün bu şiddet, yani, eğer sen... Open Subtitles كل ذلك العنف ، اعني اذا كنت...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more