Şu iletişim yok kuralınızı biliyorum ama Bu acil bir durum. | Open Subtitles | اعرف انه لديكم سياسة بدون اتصال المزعجة لكن هذه حالة طارئة |
Benimle aynı fikirde olmadığınızı biliyorum ama Bu acil bir durum. | Open Subtitles | أعرف بأنّنا لا نرَ الأشياء عين بعين. لكن هذه حالة طارئة. |
Santral? Lütfen beni şerifin ofisine bağlayın. Bu acil bir durum. | Open Subtitles | المقسم , حولني لمكتب شريف المقاطعة هذه حالة طارئة |
Sıranızı bekleyin. Biliyorum ama Bu acil bir durum. | Open Subtitles | سيد، الرجاء إنتظار دورك لكن هذه حالة طوارئ |
Bu acil bir durum, ve herkese ihtiyacım var. | Open Subtitles | , هذا أمر طارئ و أحتاج إلى كل المساعدات |
Santral, İl Sağlık Bölümü'nü bağlayın. Bu acil bir durum. | Open Subtitles | عامل القسم ، إعطيني قسم محافظة الصحّة إنها حالة طارئة |
Ve makyaj yapan piliçlerden birini ofisime yolla. Bu acil bir durum. Hayır, hayır. | Open Subtitles | واحصل على واحدة من مكياج الجميلة لمقابلتي في المكتب هذه طوارئ |
Bu acil bir durum. Bugün bebekli kimse almadım ben. | Open Subtitles | انها حالة طارئة لم أرى أحد اليوم ومعة طفل |
Toplantıda olduğunu biliyorum ve umrumda değil. Bu acil bir durum, onunla konuşmam lazım. | Open Subtitles | أعلم أنه فى إجتماع و لكن هذه حالة طارئة ويجب ان أتحدث إليه |
Bir kadın elinin değmesi şart. Bu acil bir durum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن الحاجة للمسة المرأة، هذه حالة طارئة |
Bu acil bir durum. Profesör Thon dönene kadar bekleyeceğiz. | Open Subtitles | هذه حالة طارئة سننتظر حتى يعود البروفيسور |
Bu acil bir durum, bence Rose'u arayıp çağırmalısın. | Open Subtitles | هذه حالة طارئة. أعتقد أن عليك استدعاء روز. |
Yardım almalıyız. Bu acil bir durum. | Open Subtitles | علينا بالحصول على المساعدة هذه حالة طارئة |
- Bu acil bir durum. - Bekle biraz, onun yerine ben bakarım. | Open Subtitles | ـ هذه حالة طارئة ـ سوف أحل محلها |
Bu acil bir durum. Lütfen en yakınınızdaki çıkışa doğru ilerleyin. | Open Subtitles | هذه حالة طوارئ يرجي التوجه إلى أقرب مخرج |
Bu acil bir durum. Lütfen en yakınınızdaki çıkışa doğru ilerleyin. | Open Subtitles | هذه حالة طوارئ يرجي التوجه إلى أقرب مخرج |
- Evet efendim, anlıyorum. Bu acil bir durum. - 11.bölgenin komuta subayı... | Open Subtitles | نعم سيدي , إنني أفهم , هذا أمر طارئ - أيها الضابط الآمر في المقاطعة الحادية عشر - |
Roberto, Bu acil bir durum. Kendim uçuracağım. | Open Subtitles | روبرتو , هذا أمر طارئ. |
Santral, bana polisi verin Bu acil bir durum! | Open Subtitles | يا عامل الهاتف أعطني الشرطة إنها حالة طارئة |
Tren 420, Bu acil bir durum. | Open Subtitles | قطار .4 .2 هذه طوارئ , أجب |
Hayır, şu anda bir telefon kulübesindeyim. Bu acil bir durum. | Open Subtitles | لا, انا اتحدث من كابينة تليفون انها حالة طارئة |
Bu acil bir durum. | Open Subtitles | هل تسمعوني؟ مرحباً,هل يتلقاني أي أحد,هل تسمعوني؟ إنها حالة طوارئ. |
Seni böyle bırakmayız. Bu acil bir durum. | Open Subtitles | كلا، لا نستطيع ترككِ هكذا، هذه حالة طواريء. |
Bu acil bir durum. | Open Subtitles | إنّها حالة طارئة |
Normalde istemezdim. Ama Bu acil bir durum. | Open Subtitles | في العادة لا أسأل لكنه أمر مستعجل |
Bu bir dava değil. Bu kanayan bir yara, Bu acil bir durum. | TED | تلك ليست قضية. تلك حالة طارئة. |
Sayın hakim sanırım Bu acil bir durum. | Open Subtitles | أظنها حالة طبية طارئة سيادة القاضي |