"bu adil değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا ليس عدلاً
        
    • هذا ليس عدلا
        
    • هذا غير عادل
        
    • هذا ليس عادلاً
        
    • هذا ليس عدل
        
    • هذا ليس عدلًا
        
    • ذلك ليس عدلاً
        
    • هذا ليس عادل
        
    • هذا ليس عادلا
        
    • هذا ظلم
        
    • هذا ليس منصفاً
        
    • ذلك غير عادل
        
    • هو لَيسَ عادلَ
        
    • هذا ليس بعدل
        
    • ليس من العدل
        
    Bu bölümde sana karşı avantajım var. Bu adil değil. Open Subtitles لقد بدأت أنا معك في هذا القسم، هذا ليس عدلاً.
    Bu adil değil. Bunu onlara beş gündür yapıyorsun. Open Subtitles هذا ليس عدلاً, لقد قمت بهذا لمدة خمسة أيام فقط
    Ama Bu adil değil. Bana bir gerekçe söylemelisiniz. Open Subtitles ولكن, هذا ليس عدلا, يجب ان تعطينى انذارا
    Bu adil değil. İki dakikada yeri seçtin. Open Subtitles هذا غير عادل , لقد طلبتِ النوع الحار لإنه لا يأخذ وقت فى الطهو
    Bu adil değil,sizi dinledim ama kurallarda bazı incelikler var ve ben anlamakta zorluk çektim Open Subtitles هذا ليس عادلاً, لقد سمعت كل شيء قلتيه هناك بعض القاعدات في العمل لم تكن سهلة الفهم
    O kaltağı bana tercih ediyor. Bu adil değil. Open Subtitles .لقد فَضلتُ هذه العاهرة علىِ هذا ليس عدل
    Bu adil değil! Open Subtitles هذا ليس عدلاً أمور ما بعد الوفاة من هذا النوع يتم تسليمها
    Bu adil değil. Şimdi herkes bana güveniyor. Open Subtitles هذا ليس عدلاً, الجميع يثقوا بي الآن ما مشكلتك ؟
    Sen beni görebiliyorsun, Bu adil değil. Yapmak zorunda... Open Subtitles يمكنك أن تريني هذا ليس عدلاً, لست مضطراً لذلك
    Bu adil değil, çünkü Jenn'in ailesi beni eve getireceklerdi fakat o saate kadar gelmediler. Open Subtitles هذا ليس عدلاً, لأنّه كان على والديها اصطحابي للبيت إلا أنّهما عادا متأخرين.
    uyanır ve bizi burada görür Bu adil değil. Open Subtitles سوف تستيقظ وترانا بجانبها سوياً هذا ليس عدلاً
    Bu adil değil. Hayatın gerçeklerini öğrenmeden yaşlı bir adam olacağım. Open Subtitles هذا ليس عدلا.سأصبح عجوزا قبل أن أتعلم حقائق الحياة.
    Bu adil değil. Babam yaşlandı artık. Unutkanlık da başladı. Open Subtitles هذا ليس عدلا , ابي يكبر في السن وفي بعض الاحيان ينسى الاشياء
    Bu adil değil! Senin 2 kocan var ve benim hiç yok. Open Subtitles هذا ليس عدلا ،حصلت على زوجين وأنا لم أحصل على واحدا
    Bu bizim, ilk biz geldik ama ekmeği size verdiler, Bu adil değil. Open Subtitles هذا لنا لقد جلسنا أولاص لكنكم حصلتم على الخبز أولاً. و هذا غير عادل
    Hayır, hayır, hayır. Bu adil değil. Çoğu zaman seni güldürüyorum. Open Subtitles -لا , لا هذا غير عادل العديد من الأوقات و أنا أجعلك تضحك
    Bu adil değil. Tamam, her şey mükemmel değil. Open Subtitles هذا ليس عادلاً حسناً الأمور لم تكن مثالية
    Ama Bu adil değil. Senin araban benimkinden daha hızlıydı! Open Subtitles هذا ليس عادلاً لقد كانت سيارتك أسرع من سيارتي
    İnsanlara benim hakkımda ne dediğini bilmiyorum ama başka birisi hakkında kimseye birşey diyemezsin, Bu adil değil. Open Subtitles لا اهتم بماذا تقولين للناس عني لكن لا تستطيعين ان تقولي اي شيء عن اي شخص اخر . هذا ليس عدل
    - Bu adil değil ki. - Adil mi? Open Subtitles هذا ليس عدلًا, أليس كذلك؟
    Avvv! Bu adil değil. Hiç adil değil. Open Subtitles ذلك ليس عدلاً ليس عدلاً على الإطلاق، هذه سخافة
    Bu adil değil, pis herif. Cehennemde beni yalnız mı bırakacaksın? Open Subtitles هذا ليس عادل ، انت سيء جداً سوف تجعلني احترق في الجحيم وحدي؟
    Ama kalbinde, asla sahip olamayacağın bir şey olduğunu biliyorsun ve Bu adil değil. Open Subtitles لكن داخل قلبكِ، تعرفين دائماأنّك ترغبين فيما ما لا تستطيعن الحصول عليه وهذا، هذا ليس عادلا
    Bu adil değil. Neden benim böyle odam olamıyor? Open Subtitles هذا ظلم شديد لماذا لا أملك غرفة كهذه؟
    Bu adil değil benim suçum yok. Open Subtitles هذا ليس منصفاً إنه ليس خطئي - سأحطيكِ بالأغلال -
    Bazen seni küçümsüyorum. Ve Bu adil değil. Open Subtitles في بعض الأحيان أبخس في تقديرك و ذلك غير عادل
    Bu adil değil ama, sen zarın kaç geleceğini ve diğer her şeyi kesin olarak kontrol edebiliyorsun. Open Subtitles هو لَيسَ عادلَ جداً، الوجود قادرة على السَيْطَرَة على لفّتكَ لذا بالضبط وكُلّ!
    Ama, anne, Bu adil değil. Open Subtitles لكن يا أمي هذا ليس بعدل
    Bu adil değil: kimse müzik dinleyemez çünkü Maria sevmiyor. Open Subtitles ليس من العدل أن نطفئ الموسيقى لأن ماريا لا تريدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more