Kötü haber şu, Maliye Bu büronun gelir tespitini istedi. | Open Subtitles | والخبر السيئ هو أن مصلحة الضرائب طلبت فحص دخلك من هذا المكتب |
Bu büronun Lee Mchenry'e dava açmasına imkan yok. | Open Subtitles | أنه لايوجد هنا أي طريقة في هذا المكتب تقوم بتهمة لي ماكينري |
İşte Bu büronun dönmesinin bedeli, fakirler için yaptığımız ücretsiz işlerin bedeli, | Open Subtitles | وهذا هو ما يدّر على هذا المكتب المال... يدفع مصاريف العمل العام الذى نقوم به للفقراء... |
Bu büronun onayı olmadan hiçbir şey yapılamaz. | Open Subtitles | لن يحدث شيء دون موافقة هذا المكتب |
Yani Bu büronun yetkilerinin sınırları dışına çıktığına hiç tanıklık etmedin mi? | Open Subtitles | ألم تر أي شيء يجعلك تعتقد أن هذا المكتب... يتصرف بطريقة تخالف القواعد؟ |
Bu büronun bir lidere ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذا المكتب يحتاج لعميل مسؤول |
Her türlü yetki, Bu büronun tüm kaynakları emrinde ayrıca sana Ajan Malik yardım edecek. | Open Subtitles | ستكون كل الوسائل تحتَ تصرّفكِ كلّ موارد هذا المكتب و ستكونين بشراكة مع العميلة (ماليك) |
O sahte cumhuriyetçinin köylü saçmalıklarıyla Bu büronun yakınına adım atmasına bile izin vermem. | Open Subtitles | لا أسمح لهذا "الخرتيت" بهرائه... يخطو خطوة واحدة نحو هذا المكتب. |
Ben Marcus Dixon. Bu büronun müdürüyüm. | Open Subtitles | ( أنا ( ماركوس ديكسون مدير هذا المكتب |