Kolej paramı garsonluk yaparak kazanmıştım. Şans eseri Bu balık, geçen sayınızdaki kapak kızıyla aynı kiloda. | Open Subtitles | هذا السمك بالضبط مثل الفتاة التي ظهرت على لاف آخر عدد لمجلتكِ |
Bu balık yakalandı, bu sadece alın yazısı. | Open Subtitles | هذا السمك الذي اصطدته إنه فقط المصير |
Öyle görünüyor ki bu büyük tepecikleri Bu balık yapıyor. Her seferinde bir çakıl taşıyla. Böyle bir şey bulmak gerçekten olağandışı. | TED | تبين أن هذه السمكة الصغيرة البيضاء تبني هذه التلال العملاقة، حصاه واحده كل مرة. إنها حقاً استثنائية للعثور على شيء مثل هذا. |
Bu tunayı gördüğüm zaman—bu en favori manzaramdır. Merak etmeye başladım: Daha biz boylam problemini çözemeden Bu balık nasıl çözdü? | TED | وعندما أرى هذه التونة -- وهو منظري المفضل -- أبدأ في التعجب كيف حلت هذه السمكة مشكلة خط الطول قبلنا ؟ |
Bu balık kartalı, balıkçılık yeteneğini farklı bir ava adapte etmiş olsa da ormanlar yılan avlamanın uzmanı kartalları barındırır. | Open Subtitles | عقاب السمك هذا كان قادراً على ملائمة تقنية صيده لفريسة مختلفة لكن تحوى الغابة عقبان التى جعلت من صيد الأفاعى اختصاصاً |
Seninle Bu balık hakkında konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | يا. أنا wanna يَتكلّمُ معك حول هذا السمكِ. |
Hey, Bu balık jambalaya yapmak için bile bayat görünüyor. | Open Subtitles | هذه الأسماك قد فسدت تماماً و لا يمكن حتى استخدامها لطبخ جامبالايا |
Bu balık, kimine göre, 60 yıl önce nehirde boğulan bir hırsızın ruhuydu. | Open Subtitles | قال البعض بأن السمكة كانت شبحا للصّ غرق في ذلك النهر قبل ستون عاما |
Bu balık empatisi mi, yoksa tuhaf dünya görüşün mü? | Open Subtitles | أهذا تعاطف سمكي أم مؤشر آخر من وجهة نظر العالم الغريب؟ |
Bu balık kaç yaşında hem? | Open Subtitles | "كم هو عمر هذا السمك على أي حال؟". |
Bu balık pişmemiş. | Open Subtitles | هذا السمك محروق |
Bu balık pişmemiş. | Open Subtitles | هذا السمك ليس مطهواً جيداً |
Bu nedenle Bu balık diğerlerine Gore avantajlı olabilir. | Open Subtitles | إذاً تقول إن هذه السمكة قد تكون متميزة عن سائر السمك |
Bu balık doğanın, tadına doyum olmaz bir mucizesi. | Open Subtitles | هذه السمكة هي معجزة طبيعية، ومذاقها لا يمكن مقاومته |
Bu balık benim kardeşim, ...fakat onu öldürmeliyim. | Open Subtitles | إن هذه السمكة كأخٍ لي لكن يجب علي أن أقتلها |
Bu balık kavanozu çatlamadı diyelim. | Open Subtitles | قولى ان حوض السمك هذا لا يتكسر |
Sik ittifakı yüzünden. Bu balık çok lezzetliymiş. | Open Subtitles | بسبب محورِ القضيب هذا السمكِ لذيذُ. |
- Bu balık haşlanıyor. | Open Subtitles | هذا السمكِ يَغْلي. |
Bu balık ve mercanların birçoğu başka hiçbir yerde yaşamıyor. | Open Subtitles | العديد مِنْ هذه الأسماك و المرجانِ لا يعيشون إلا في هذا المكان . |
Bu balık hayata döndürülmüş. | Open Subtitles | هذه الأسماك قد أعـُـيدت أنمائها |
Bu balık, kimine göre, 60 yıl önce nehirde boğulan bir hırsızın ruhuydu. | Open Subtitles | قال البعض بأن السمكة كانت شبحا للصّ غرق في ذلك النهر قبل ستون عاما |
Bu balık dansım benim! Onları korkutmak için değil. | Open Subtitles | إن سمكي يرقص ، لإني لا أخيفه |