Bu birimin asıl amacı zekice ve sağduyulu kararlar vermek. | Open Subtitles | كل ما تدور حوله هذه الوحدة هو المهارة والتقدير والحكم |
Herneyse, bunun anlamı Bu birimin, birkaç gün kullanım dışı kalacak olması. | Open Subtitles | على اية حال انه فقط يعني ان هذه الوحدة ستكون خارج الخدمة لبعض الوقت |
Sadece Bu birimin değil bu şehrin değil, bütün Amerika Birleşik Devletleri'ndeki FBI'ın başındadır. | Open Subtitles | ليس هذه الوحدة ليس المكتب الميداني ولكن مكتب |
Şimdi, şununla başlayalım. Bu birimin sloganı bile yok. | Open Subtitles | الآن، كبداية، هذه الوحدة لا تملك حتى شعار. |
Seninle, Bu birimin geleceği hakkında biraz hoş beş edeceğiz. | Open Subtitles | أنت وأنا سنحظى بمحادثة بشأن مستقبل هذه الوحدة |
Ama şunu bilmen gerekiyordu ki, sırf ne kadar dayanıklı olduğumu kanıtlamak için Bu birimin itibarını asla tehlikeye atmam. | Open Subtitles | لكن يجب أن تعرفى أننى لا أخاطر أبداً بفعالية هذه الوحدة... لأثبت فقط كم أنا قوى |
Bu birimin liderinin hırslı ve zeki olup... | Open Subtitles | قائد هذه الوحدة ...يحتاج عقلاً وتفكيراً قانونياً بارعاً وعنيداً |
Ajan Marlow, ikimizde biliyoruz ki, tek nedeni, ...sana rağmen Bu birimin başındaki benim. | Open Subtitles | أيّتها العميلة (مارلو)، كلانا يعلم بأن هنالك سبباً وحيداً لتوليّ مسؤولية هذه الوحدة عوضاً عنكِ |