Hiç olmayacak. Bak, Bu bittiğinde kendi payımı alırım ve ayrılırım. | Open Subtitles | لن يحصل هذا، عندما ينتهي هذا سآخذ حصتي، وأرحل |
Isaac, Bu bittiğinde derin kafandan yüzülecek. | Open Subtitles | آيزك عندما ينتهي هذا, سأقطع الجلد عن وجهك |
Bu bittiğinde Sen farkında mısın, seni yenmek olabilir. | Open Subtitles | أنت تعلم عندما ينتهي هذا محتمل أن أقضي عليك |
Bu bittiğinde milyonlarca cevabım olacak. | Open Subtitles | سيكون لدي مليون اجابة حين ينتهي هذا |
Bu bittiğinde yatağa gitmemiz gerekir. | Open Subtitles | يجب أن نذهب للسرير عندما ينتهي هذا البرنامج |
Eğer onu kurtarırsan, Bu bittiğinde sana iki dönüm arazi vereceğim. | Open Subtitles | إذا أنقذتها، سأعطيك فدانين من الأرض عندما ينتهي هذا. |
Bu bittiğinde, bunları eritip ameliyat izini kapatması için ona kolye yapacağım. | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا الأمر ، سأقوم بإذابتها وتحويلها إلى عُقد لأجلها لإخفاء الندبة |
Bu bittiğinde, bizi hiçbir hatanın asla ayıramayacağının simgesi olacak. | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا سيكون تذكاراً بأن لا شيء هناك يمكن أن يفصلنا عن بعضنا البعض |
Ama şunu bil ki Bu bittiğinde sen ölü olacaksın. | Open Subtitles | لكن أفهمني.. عندما ينتهي هذا أنت ميت |
Bu bittiğinde ödeme yapılacak. | Open Subtitles | لقد تم الدفع لك .. عندما ينتهي هذا |
Bu bittiğinde benden sonra gelecek. | Open Subtitles | تسعى خلفي عندما ينتهي هذا |
Bu bittiğinde, | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا الأمر، |
Dixon, Bu bittiğinde, konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | مهلاً (ديكسون) عندما ينتهي هذا هل تعتقد أنه يمكننا أن نتحدث بخصوص أشياء ؟ |
- Bu bittiğinde. Bunu yemek istemiyorum. | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا أنا ... |
Bu bittiğinde ve Issac güvende olduğunda... | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا ويصبح (أيزيك) بأمان |
Bu bittiğinde, Damon, sana bu kadar az acı... verdiğim için bana teşekkür edeceksin. | Open Subtitles | حين ينتهي هذا يا (دايمُن)، فستشكرني لإعفائك من ألم جمّ. |