Bu ciddi bir olay. Burası Player's Ball değil. | Open Subtitles | هذا جدي , وهو ليس ملعب للكرة |
- Evet istiyorsun. - Bu ciddi bir şey. Haydi. | Open Subtitles | نعم ترغب هذا جدي هيا |
Bu ciddi bir şey. Bunu çok acı çeken biri yazmış. | Open Subtitles | هذا جاد ، هذا شخص يعاني قدراً كبيراً من الألم |
Bu ciddi bir durum, efendim. Fransız Polisi yolda. Durun! | Open Subtitles | هذا أمر جاد يا سيدي الشرطة الفرنسية في طريقها، توقف |
Bu ciddi bir meslek! | Open Subtitles | هذا ليس وقت للعب هذا عمل جدي |
Bu ciddi bir yaralanma. Buz getirin. | Open Subtitles | هذا جرح كبير اريدك ان تحضري لي ثلج |
Bu ciddi bir iş. Herifi döveceksin sanıyordum. | Open Subtitles | هذا أمر جدي أعتقدت أنك ستذهب وتقضي عليه |
Yani Bu ciddi bir şey. | TED | إذاً الأمر جاد. |
Hey, Bu ciddi bir iş. | Open Subtitles | الأمر جديّ. |
Çocuklar Bu ciddi bir şey. | Open Subtitles | يا رفاق , هذا جدي ؟ |
Bu ciddi bir konu, genç hanım. | Open Subtitles | هذا جدي, يا شابة. |
Bu ciddi bir şey Stan. | Open Subtitles | - أذن هذا يعني.. ؟ - هذا جدي يا ستان |
- Sophia, Bu ciddi bir şey. - Biliyorum. | Open Subtitles | هذا جدي - أعلم أعلم أعلم - |
- Bu ciddi bir durum. | Open Subtitles | هذا جاد |
Joe, Bu ciddi bir şey. | Open Subtitles | جو), هذا جاد, حسنا؟ ) |
- Tim, Bu ciddi bir durum. | Open Subtitles | (هذا جاد يا (تيم |
Hayır tatlım, Bu ciddi bir şey. O büyük mağazalar babanın yapamayacağı indirimler vaadediyorlar. Büyütülecek bir şey değil. | Open Subtitles | لا، عزيزتي، هذا أمر جاد هذا ليس بالأمر الكبير كل ماعليك فعله هو |
Bu ciddi bir kapma Charlie. - Ayarla o zaman. | Open Subtitles | هذا عمل جدي (تشارلي) |
Bu ciddi bir durum. | Open Subtitles | هذا جرح كبير اريدك ان تحضري لي ثلج |
Bu ciddi bir iş. Bir Yunan oyunu hazırlıyoruz. | Open Subtitles | إن هذا أمر جدي إننا سنمثل روايه إغريقيه |
Kabul etmelisin ki Bu ciddi bir oyun. | Open Subtitles | يجب ان تعترف الأمر جاد |
Mike, Bu ciddi bir iş. O listeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | (مايك)، الأمر جديّ |