bu dönemde, piyasada pek çok çılgın şeyler gördüm ve bu manyaklıkların ticaretini yaptım. | TED | وخلال هذه الفترة شهدت اشياء جنونية في سوق العمل. وقمت بعمليات تجارية بهوس. |
O çok iyi ve sana bu dönemde yardımcı olabilir | Open Subtitles | هي جيدة جداً انها ستساعدك أثناء هذه الفترة |
Marcus'un bu dönemde oğlu için büyük umutları vardı. | Open Subtitles | كانت لديه آمال عظيمة معلقة على ولده أثناء هذه الفترة |
Eğer Wetherhill haklıysa, o zaman bu dönemde iç güneş sisteminde bir sürü yabancı gezegen maddesinin saçılması gerekiyordu. | Open Subtitles | إذا كان "ويزريل" على صواب أثناء هذه الفترة النظام الشمسي الداخلي لا بدّ وأنه نُثر بالحطام الكوكبي |
bu dönemde, silahlı örgütler birbirleriyle finansal olarak da bağlantı kurdular. | TED | هذا عندما كانت الجماعة المسلحة قادرة أن ترتبط أكثر , أيضاً تمويلياً , كل مع الآخر . |
bu dönemde, iki süpergüç, birbirleriyle etki alanlarının sınırlarında, tümüyle kendi kaynaklarıyla destekledikleri, fason örgütler kullanarak savaştılar. | TED | هذا عندما كانت كل من القوتين العظمتين تتصارعان حرب بالتفويض , عبر محيط أو حدود مجال النفوذ و السلطة , تمول المنظمات المسلحة تمويلاً كاملاً . |