Kesinlikteki bu değişimin üzerimizdeki etkisini abartmak zor. | TED | من الصعب المبالغة في تقدير هذا التغيير في الدقة علينا |
Size bu değişimin bir tanımını yapmak için konuşuyordum. Bazılarınız bunu hatırlayabilir. | TED | لقد كنت أتحدث إليكم لأعطيكم صورة عن هذا التغيير يمكن أن يتذكر بعضكم هذا. |
Bugün size başka bir büyük değişimin eşiğinde olduğumuzu ve bu değişimin sürpriz şekilde yine üretimden geldiğini söylemek için buradayım. | TED | أنا هنا اليوم لأخبركم بأننا على وشك تغيير ضخم آخر وأن هذا التغيير المدهش بما فيه الكفاية سوف يأتي من التصنيع مرة أخرى |
Ve bu değişimin nedeni de elimizdeki yeni bilgilerdir. | TED | والسبب في ذلك التغيير هو أننا اليوم نملك معلوماتٍ جديدة. |
Bugün, okumanın hayatlarımızı nasıl değiştirebildiği ve bu değişimin sınırları hakkında konuşmak istiyorum. | TED | أودُ التحدث اليوم عن كيف يمكن للقراءة أن تغير من حياتنا وعن حدود ذلك التغيير. |
bu değişimin, bu cevabın bir parçası olabiliriz. | TED | يمكننا أن نكون جزءًا من ذلك التغيير. يمكننا أن نكون جزءًا من الحل. |
Ya başkaları da bu değişimin farkına varırsa- uşak mesela? | Open Subtitles | ماذا إذا لاحظ شخص آخر هذا التغيير المريع ؟ ربما خادمه ؟ |
bu değişimin biraz tadına bakmanın iyi olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | وربما سيكون مناسباً لو وصلنا لمثل هذا التغيير الآن |
bu değişimin ya da geçmişin bir parçası olabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تكون جزءاً من هذا التغيير أو بإمكانك أن تكون جزءاً من الماضي |
Sizi bununla ilgili hızlı bir tura çıkarmak ve sonrasında da, bu değişimin kendimiz, türlerimiz ve kültürümüz üzerindeki etkilerinden biraz bahsetmek istiyorum. | TED | وبالتالي أود أتطلع إلى أخذكم عن طريق نوع من الجولة الزوبعية لهذه الأشياء وثم في النهاية نتحدث قليلا حول بعض آثار الحاصلة علينا وعلى أنواعنا، فضلا عن ثقافتنا، بسبب هذا التغيير. |
dedi. Beklediğim an oydu. O anda çocuk dünyanın henüz kesinlikle hazır olmadığını, dünyayı daha hazır hâle getirmenin en harika yolunun teknoloji geliştirmek olduğunu ve hepimizin bu değişimin bir parçası olabileceğini fark ediyor. | TED | وهذه هي اللحظة التي أبحث عنها، حين يفهم الطفل أن العالم ليس جاهزاً بعد، وأنها طريقة رائعة بالفعل لجعل العالم جاهزاً عن طريق بناء التكنلوجيا وأن كل واحد منا يمكن أن يصبح جزءاً من هذا التغيير. |
bu değişimin ardında yatanı anlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أفهم ما وراء هذا التغيير |
Ergenliğe giriş hikâyesi genç bir insanın, kişilik olarak çocukluktan yetişkinliğe geçişini ve bu değişimin gerçekleşmesini sağlayan yolculuğu anlatır. | Open Subtitles | حسنا",قصة بلوغ سن الرشد "هي قصة التي من خلالها الشخص الصغير يتحول باطنيا من الطفل الى البالغ والرحلة التحويلية التي تجلب هذا التغيير |
Olaylar hızlı değişiyor ve bende bu değişimin bir parçası olmak istiyorum. | Open Subtitles | الأشياء أضحت تتغيرُ بسرعة وأريد أن أكون جزءاً من ذلك التغيير |
Ya bu değişimin bir parçası olursunuz ya da çeker gidersiniz" demiştiniz. | Open Subtitles | ."يجب أن تكون جزءاً من ذلك التغيير أو تنسحب" |
bu değişimin, dinozorların, vücut ağırlıklarını azaltmalarının tek örneği olarak biliyoruz. Biraz sonra başlangıç noktalarını göreceğiz. Bu değişim, aynı zamanda, demin, dinozorların bulunmadığını söylediğim habitatları ele geçirdikleri tek seferdi. | TED | نحن الآن نعلم أن هذا التحول كان الوقت الذي بدأت فيه الديناصورات بالنزول تحت ذلك الحجم الجسدي -- سنرى أين بدأ كل ذلك بعد قليل -- وكان ذلك الوقت الذي بدؤوا فيه سريعا باقتحام تلك المقاطن الطبيعية قد قلت لكم قبل قليل أن الديناصورات لم تكن ضمن ذلك التغيير. |