bu derece bir yükselti belediyeden özel izin gerektirecektir. | Open Subtitles | بلوغ هذا المستوى العالي سَيَتطلّبُ، بالطبع، بَعْض الرُخَصِ الخاصّةِ مِنْ المدينةِ. |
G.D.'deki herkes bu derece araştırılıyor mu? | Open Subtitles | و جميع من يعمل بالمؤسسة يخضع لمثل هذا المستوى من الفحص ؟ |
bu derece hiçlik ve rastlantısallık, geri tepebilir. | Open Subtitles | أعني أن هذا المستوى من الإنحطاط والعشوائية لا يجب أن يقابل بنفس المستوى |
Dişlerinin bu derece çarpık oluşu... ve ana kesici dişlerdeki bu oyuk... ısırığını imza haline getiriyor. | Open Subtitles | هذه الدرجة من التعرج بالإضافة إلى هذا الأخدود في القاطع الأوسط يجعلان عضته كتوقيع مميز |
Eklemlerdeki iltihap 50 li yaşların sonunda olduğunu gösterir, fakat sağlığının bu derece bozulmasını açıklamaz. | Open Subtitles | يضعه فى اواخر الخمسينات لكن هذا لا يفسر هذه الدرجة من الانهيار |
bu derece ezilme, yer elması düştükten sonra birisinin üstüne basmasıyla uyumlu. | Open Subtitles | هذه الدرجة من التهشم متناسقة مع دهس أحدهم للثمره بعد وقوعها |
- bu derece hasta olduğu konusunda hiç fikrim yoktu. - Almanlarla konuşamazsın. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنها مريضة لا يمكنك أبدا معرفة هذا مع الألمان |
- bu derece hasta olduğu konusunda hiç fikrim yoktu. - Almanlarla konuşamazsın. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنها مريضة لا يمكنك أبدا معرفة هذا مع الألمان |
Tek söylediğim bu derece vahşetin, herkesi kendi seviyelerine çekmek için... bir meydan okuma olduğu. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن هذا المستوى من الوحشية يعد بمثابة تحدي من قِبل المجرمين محاولين جرّنا إلى مستواهم |
bu derece insan müdahalesi ideal olmayabilir... ama işe yarıyor. | Open Subtitles | هذا المستوى من التدخل البشري قد لا يكون مثالي، لكنّه يعمل. |
bu derece bir direnci beklemiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أتوقع هذا المستوى من المقاومة |
Ajan Miller bu derece hasar verebilir mi diye kuvvet profili çıkartmamı ister misin? | Open Subtitles | أتريدينني أن أضع معاييراً للقوة لتري إن كانت العميلة (ميلر) تستطيع إحداث هذا المستوى من الضرر؟ |