"bu dosyayı" - Translation from Turkish to Arabic

• هذا الملف
• هذه القضية
• هذه القضيّة
• سأحتفظ بهذا الملف

Bu dosyayı aldığın yere geri koy. Sana söylüyorum, bu dava eskidi.
أعد هذا الملف من حيث أخذته قلت لك, لقد اُغلقت القضية

Kütüphanede "Kiliselerin Vergiye Bağlanmasını İsteyenler Derneği" hakkında Bu dosyayı bulduk.
هذا الملف بالمكتبه بخصوص ضرائب إتحاد الكنائس فكرت أن أحضره لك مباشرة

Bu dosyayı benden almadın, tamam mı? Ve bana borçlu olduğunu da sakın söyleme.
انت لم تحصل على هذا الملف منى ولا تخبرنى بانك مدين لى بواحد

Gerçekten teşekkür etmek istiyorsan Bu dosyayı kapatmama yardım et.
،إن كنت حقاً تريد شكري ساعدني في إغلاق هذه القضية

Bu dosyayı ben ve ortağım başlattık aslında.
اسمع، أنا وشريكي بدأنا هذه القضية من الأساس

Ama şimdilik Bu dosyayı başka bir yere pazarlamaya kalkmayın.
لكن حاليا ، إنسى نقل هذه القضيّة لأي دائرة أخرى

Aslında ben ilgileneceğim. Belediye Başkanı'na Bu dosyayı benim yürüteceğimi söyledim.
في الواقع، أنا الممسكة بها، أخبرتُ المحافظ بأنّي سأرأس هذه القضيّة

Bu dosyayı benden almadın, tamam mı? Ve bana da bir borcun olduğunu söyleme.
انت لم تحصل على هذا الملف منى ولا تخبرنى بانك مدين لى بواحد

Daha sonra ben Bu dosyayı geri alınca annen yok olacak.
ثم اعيد هذا الملف الى الشكل الاصلى وستختفى امك

Bu dosyayı bu gece almak neden bu kadar önemli?
ماهو الامر المهم للحصول علي هذا الملف هذة الليلة؟

Bu dosyayı silen her kimse, ne aradığını biliyormuş, orası kesin.
حسنا , من محو هذا الملف يعرف ما الذي تبحث عنه , وهذا أمر مؤكد.

Bu dosyayı bende bırakman profesyonelce değildi.
لا أعتقد أنها فكرة جيدة بأن تتركي هذا الملف معي

Benedict, Bu dosyayı buradan çıkarıp nehrin karşısındaki SIS'e götürürsem teşkilatın çok fena sıçacaktır.
بينيديكت ، بإمكاني أن آخذ هذا الملف و أعبر به النهر إلى الاستخبارات الخاصة و سيتم سحق قسمك بأمر ملكي

Hayır. Bu dosyayı hatırlıyorum. Üçtü...
لا, أنا أتذكر هذه القضية لقد قتل ثلاثة نساء

Kanal 9 veya Washington Post... Bu dosyayı araştıracaklar, bu siz olun.
القناة التاسعة ، أو الواشنطون بوست ليتولوا التحقيق في هذه القضية فليكن كذلك

Komik olan şu ki, Bu dosyayı çözmek için bize lazım olan tek şeyin Reid olduğunu düşünüyorum.
ذلك مضحك. ابقى افكر الشيء الوحيد الذي نحتاجه لحل هذه القضية

Bunca zaman onun için Bu dosyayı kapatmaya uğraştım ve şimdi herşey bitti.
امضيت كل ذلك الوقت من اجل اغلاق هذه القضية من اجله و الآن انتهت

Bu dosyayı kapatıp siz ikinizin Skinner davasına dönmenizi istiyorum.
أريد إنهاء هذه القضية وإعادتكما للعمل على قضيّة السالخ

Bir araç ve otelde iki geceyle Bu dosyayı sonlandırabilirim.
لو حصلت على سيارة وليلتان في فندق أستطيع حل هذه القضيّة

Bu dosyayı bana sunduğunda, ağır bir cisimle öldürülme vakalarıyla sınırlı kalacağını söylemiştin.
عندما قدّمتِ هذه القضيّة لي قلتِ بأنّها محدودة بقاتل بالضرب

Bu dosyayı senden iyi bilen yok. Dosyayı sen yürüteceksin.
لا أحد يعرف هذه القضيّة أفضل منكِ، ستتولّين قيادتها

Bu dosyayı diğerlerinden sakladım.
سأحتفظ بهذا الملف . بعيدا عن الآخرين