"bu duruma" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا الموقف
        
    • هذا الوضع
        
    • بهذا الموقف
        
    • بهذا الوضع
        
    • ذلك الموقف
        
    • هذه الحالة
        
    • إلى هذا
        
    • هذا الموضع
        
    • موقف كهذا
        
    • لهذا الوضع
        
    • مهووس من
        
    • هذه الحاله
        
    • وضعك في هذا
        
    • فى هذه الفوضى
        
    • شيء مهووس
        
    - Başlarda hoşuna gitmeyeceğini biliyordum. - O zaman niye onu bu duruma soktun? Open Subtitles أعرف أنها لن تحبك فى البداية لماذا تضعها أذن فى هذا الموقف ؟
    Sen, karısını aldatmış bir adam gibi hissetmek istemedin, ve ben, seni bu duruma düşüren kız olmak istemedim. Open Subtitles أنت لم ترد أن تكون ذلك الرجل الذي يخون زوجته و أنا لا أريد أن أكون تلك الفتاة التي تضعك في هذا الموقف من البداية
    Önemli olan kendinizi bu duruma düşürmemek. Open Subtitles الخلاصة انك من المفترض انك لاتضع نفسك في مثل هذا الموقف
    Bu kasabanın vatandaşlarının bu duruma daha ne kadar dayanacakları, toplumsal öfke meselesi. Polisin büyük ve görkemli takibine devam ettiğini görüyorum. Open Subtitles الى متى سيعتبر مواطنو المدينة هذا الوضع الحالي ارى ان البوليس يواصل ملاحقته الضخمة الرائعة
    bu duruma nasıl geldim bilmiyorum. Galiba yanlış zamanda tanıştık. Open Subtitles لا أعرف كيف أصبحت في هذا الوضع أعتقد أننا تقابلنا في الوقت الخطأ
    Belki biraz daha açık sözlü olsaydın bu duruma düşmezdin. Open Subtitles ربما اذا كنت أكثر صراحةً لما وجدت نفسك بهذا الموقف
    Beni bu duruma siz soktunuz, bunu bana siz yaptınız. Open Subtitles انتِ من وضعتيني بهذا الوضع انتِ من فعل هذا لي
    Kendimizi bu duruma biz soktuk. Mecburuz. Open Subtitles تعرف , ادخلنا انفسنا في هذا الموقف يجب علينا ..
    Hayır, kendimizi bu duruma sokmayız. Open Subtitles . لا,لانستطيع ان نضع نفسنا في هذا الموقف
    Ne ben ne de kızlarım bu duruma düşmeyecek. Open Subtitles لا اريد ان اعود لذلك , ولا اريد ان يواجهوا بناتي هذا الموقف
    Öyle söylüyorsun ama bizi bu duruma sokan sensin. Open Subtitles ستقولين هذا لأنّكِ مَن وضعنا في هذا الموقف.
    Lacey'in annesi olmaya çalışmıyorum senin de annen olmaya çalışmadığım gibi ve açıkçası beni bu duruma sokmandan sıkılıyorum artık. Open Subtitles لن أكون أم لايسى أكثر من كونى أمك وبصراحة، سئمت من وضعك لى فى هذا الموقف
    Bir çocuğu bu duruma sokmak istemeyiz. Open Subtitles حسناً، نحن نحاول ألا نضع الطفل في هذا الموقف
    Rahat ol biraz, tamam mı? bu duruma yardımcı olmaya çalışıyorum. Open Subtitles اخرسي , حسناً انا احاول ان اساعد في هذا الوضع
    bu duruma, şiddet kullanarak karşılık vermiş olmam gerçeğine sırtımı dönemem. Open Subtitles ولا يسعني الا أن أغفل حقيقة هذا الوضع الأليم والعنيف في هذه المسأله
    bu duruma daha önce düşmen gerekmez miydi? Open Subtitles ألا ينبغي ان يشعر لديك نوع من اثار هذا الوضع قبل الان؟
    Sizi bu duruma soktuğum için üzgünüm ama bunu asıl yapan ben değilim ne de olsa, değil mi? Open Subtitles آسفٌ لوضعكِ بهذا الموقف لكنني لستُ حقاً من وضعكِ هناك، أليس كذلك؟
    Denöralize edilen soytarı bu duruma yol açmasaydı... Open Subtitles .. لو كان المهرج الذى كان تسبب بهذا الوضع !
    Seni bu duruma ben soktum Eve, senin için iyi olan hiçbir zaman yapamadım. Open Subtitles أنا وضعتك فى ذلك الموقف لن أستطيع أن أعوضك عن ذلك أبدا
    bu duruma presbiyopi diyoruz ve dünya çapında iki milyar insanı etkiliyor. TED ندعو هذه الحالة مدّ النظر الشيخوخي، وتؤثر على ملياري شخص حول العالم.
    Ama gittikçe küçülen bir dünyada yaşadığımız su götürmez ve medya bu duruma uyanmakta oldukça yavaş kaldı. TED لكن مما لا شك فيه أننا نعيشُ في عالم صغير. وكانت وسائل الإعلام بطيئة إلى حدٍ كبير في الوصول إلى هذا.
    Ve seni durdurmaya gelince, bunu yapacak son insan benim hele ki sen, benim hatalarım yüzünden bu duruma düşmüşken. Open Subtitles لا سيّما وأنّ أفعالي هي التي وضعتك في هذا الموضع أساساً
    Eğer sana tamamen güvenmeseydim... kendimi asla bu duruma sokmazdım. Open Subtitles انا ما كنت اضع نفسى ابدا فى موقف كهذا, لو لم أكن اثق بك تماما
    bu duruma savaşarak son verme noktasını çoktan geçtik. Open Subtitles نحن بعيدون كل البعد عن النقطة التي يمكننا بها ايجاد حل لهذا الوضع
    Şok edici ve iğrenç şeylere olan korkunç ilginle bu duruma senden daha çok üzülecek başka biri var mı, Karen? Open Subtitles (هل يوجد أحد أكثر أسفاً منكِ ، يا (كارين لديه إهتمام في كلّ شيء مهووس من صدمة أو شيء مثير للإشمئزاز؟
    Bunu duydum, John. Duydum. Ama bu duruma uyduğunu sanmıyorum. Open Subtitles انا سمعت هذا , جون , انا سمعته ولكنى لا اعتقد انه لا ينطبق على هذه الحاله
    - Diyorum ki bu duruma seni baban düşürmüş olsa da, bunu düzeltmek sana düşmez. Open Subtitles .. أنا فقط أقول بالرغم من أن والدك وضعك في هذا المأزق إلا ان هذه ليست مشكلتك حتى تحليها
    bu duruma kendi kendini düşürdün. Open Subtitles انت وضعت نفسك فى هذه الفوضى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more