Bu en iyi kıyafetin ve bu gece için almıştın, değil mi? | Open Subtitles | هذه أفضل بذلة لديك، لقد اشتريتَها من أجل هذه الليلة، صحيح؟ |
Bu en iyi gecemdi. Önce bana dondurma aldın. | Open Subtitles | هذه أفضل ليله على الإطلاق أولاً أحضرت لى الأيس كريم |
Elbette. Bu en iyi bildiğim iş; insanlara iyilik yapmak. | Open Subtitles | بالتأكيد، هذا أفضل ما أقدّمه للناس، الخدمات. |
Bir kamera getirin. Bu en iyi eserim olacak... | Open Subtitles | ركز الكاميرا هناك قد يكون هذا أفضل أعمالى |
Bu icat üzerine bütün bir yıl çalıştım. Bu en iyi icadım! | Open Subtitles | لقد عملت على هذا الاختراع طول السنة ، إنه أفضل ما لدي |
Bu en iyi durum senaryosu değil mi? | Open Subtitles | هذا هو أفضل سيناريو، حسنا؟ |
Sen, Brad, Bu en iyi hediye ederizŞimdiye kadar kazanılmış ettik. | Open Subtitles | شكراً لك يا براد، هذه افضل هدية حصلتُ عليها في حياتي |
İçin sıkıldığında veya derdin olduğunda Bu en iyi ilaçtır. | Open Subtitles | الاجاشى الاحمر يشعر بالاختناق لان قلبه مثقل بالهموم اليس كذلك ؟ انها الافضل عندما يشعر قلبك بالاختناق |
- Bu en iyi oda. | Open Subtitles | هذه أفضل غرفةِ في البيت سوف تحبانها |
- Baska bir yolu olmali. - Bu en iyi yol. | Open Subtitles | لابد أن هناك طريقة أخرى - هذه أفضل طريقة - |
Bu en iyi hediyeden daha iyi bir hediye. | Open Subtitles | هذه أفضل من أفضل هدية حصلت عليها |
Bu en iyi haber Hafta içinde duydum. | Open Subtitles | هذه أفضل خبر سمعته خلال أسابيع |
Kolumu bir daha düz tutamayacak olsam da Bu en iyi cadılar bayramımız. | Open Subtitles | هذا أفضل عيد قديسين قضيته في حياتي حى إذا كنت لا أستطيع أن أمدد زراعي مجدداً مطلقاً |
Özür dilemek zorundayım. Bu en iyi ilk izlenim olmayabilir. | Open Subtitles | علي الاعتذار قد لا يكون هذا أفضل انطباع أولي |
Böylesi daha hızlı olur. Tamam, binanın uzak köşelerine bakalım. Bu en iyi şansımız olur. | Open Subtitles | حسناً، لنتحقق من زوايا المبنى، هذا أفضل خيار لدينا |
Şu an Bu en iyi senaryomuz. | Open Subtitles | حتى الآن, هذا أفضل الأحتمالات المتوقعة لدينا |
Bu en iyi gün, en iyi zaman ve gerçekten heyecan verici. | Open Subtitles | إنه أفضل يوم وأفضل توقيت وأنا سعيدة حقاً |
Bu en iyi gün, en iyi zaman ve gerçekten heyecan verici | Open Subtitles | إنه أفضل يوم وأفضل توقيت وأنا سعيدة حقاً |
Bu en iyi iş... Bu yüzden seni de getirttim. | Open Subtitles | إنه أفضل عمل متوفر لهذا أحضرتك إلى هنا |
Bu en iyi ihtimal. | Open Subtitles | هذا هو أفضل سيناريو. |
Bu en iyi yol. | Open Subtitles | لي: هذا هو أفضل وسيلة. |
Bu en iyi aracım, ama marş motoru arızalı. | Open Subtitles | هذه افضل سيارة لدي و لكنها تحتاج لتغير مبرد المياه |
İçin sıkıldığında veya derdin olduğunda Bu en iyi ilaçtır. | Open Subtitles | انه العلاج الفعال عندما يشعر صدرى بالاختناق انها الافضل عندما يشعر قلبك بالاختناق |